1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
642
Okunma

Çok şey var sabır tellerimde...
Sen varsın
Dün var!
Gece var
En önemliside
diri diri yaktıgın bedenim var!
Halen ona bile tahammül edebilyorum...
Bir sevda yeli estiginde herkezden önce,
savuruyor yanık kokularını!
Ben bumuydum sorularına
dahi yanıtsız kalıyor hücrelerim.
Tek beni yakmamışsın insafsız!
Bütün insanları hayata dair herşeyi...
Yakıp yıkıp beynime bir kurşun sıkmışsın!
Duruyorum pencere dibinde sessizce...
Bana seni soran, eş dost kafayı yemişsin giden gitmiş diyor!
Giden gitmeden önce benide götürmüş
Anlamıyorlar!
Anlatamıyorum...
Hüsran yollar diyemiyorum ...
Beni defalarca dar agacında boğup,
Son arzu halimi sormadan tekrar
tekrar idam sehbalarına koyduğunu bilmiyorlar !
Bilmiyorlarki o keskin yolu gecerken düşmüşüm!
Yetim sevdamla kala kalmışım....
Herkez dumanı savururken.
Ben sabır taşına yaslayıp kendimi
Bağrımdaki ateşlerle eritip,
Tütünlerini tekrar tekrar nefesimle çigereme cekiyorum!
Ben tek nefesimle yanıp, bitmişim.
Sonsuzluktaki evrene,
bir kuş fısıltıları gibi.
İsimini dilime,
Yüreğime feryatları dizercesine haykırıyorum!
binlerce hecelerden birine sadık kalıyorum
Gidiyorum...
Geceden kalma yaralarımı sarıp
Sarmalayıp,
Gözümden düşürmeden inci
tanesi gibi aramaya gidiyorum!!
Yetim sevdamla
gidiyorum...
Ben sabır taşını,
Bağrımdaki ateşlerle
Yüreğime feryatları dizercesine haykırıyorum!
Binlerce yıldızlara seni anlatarak
Geceye sızımı dökerek kara topraklara
tutabildiğim göz yaşlarımla gidiyorum!
Tozlu dumanlı...
Küllü sevdalı,
Sende bana yer yok!
Hıçkırıklarımı içime çeke, çeke
Gidiyorum!
Her yer kuyu, taşlı topraklı.
Benim ona öldüğümü diyemeden
Gidiyorum...
Ayşe Gül 23 Nisan 2017
5.0
100% (3)