7
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
973
Okunma
Her gençte olduğu gibi ilk aşk unutulmaz. Zaman geçtikçe, şimdi uzaklarda ve bacı kardeş olunsa da gönül ferman dinlemiyor. Yürek depremi yaşanılarak hatıralar hayalde canlanıyor ve bir şiir yazılarak ruh hali dinleniyor. Takdirlerinize efendim.
Gönlümdesin kaç yıl vazgeçemem ki
Kanatsız kalmışım hiç uçamam ki
Senden olamazsa su içemem ki
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Bir zamanlar gençtim, aşkına yandım
Güzelliğin yaktı, aşkla boyandım
Yıllardır ayrıyız, nasıl dayandım
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Tam kırk dört yıl olmuş hiç göremedim
Şiir yazdım sana hiç veremedim
Murada erip de keyf süremedim
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Edep ettim ayrılığa sabrettim
Sen mutlu ol ben kendime kahrettim
Yaşar iken bu dünyamı kabrettim
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Beynime işledin bazen sözümde
Senin o zamanki halin gözümde
Öyle kalsın silinmedi özümde
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Dedim ya sevgili elin olsan da
Gözümün önünde gelin olsan da
Sevmiyorum diyen dilin olsan da
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Senle karşılaşmak cesaret ister
Rüyada da olsa kendini göster
Çok yüz mü verdin ki istiyom astar
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
Ahh nazlı yar, dinle garip Behlül’ü
Hep seni anlatıp lal olmuş dili
Dikenler içinde sen gibi gülü
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.
19.04.2017
Mustafa Zincirkıran
5.0
100% (7)