MAVİ MELTEM ESİNTİSİ

Ah bilsen, adın kadar hoş
İmrenecek gözlerin var
Baş döndürür, gören sarhoş
Esrarengiz gizlerin var

Ne güzellik; anam anam
O bakışa dayanamam
Dalar gider uyanamam
Rüyâlarda izlerin var

Mavi meltem esintisi
Kâlbe sevgi serpintisi
Bir Akdeniz gezintisi
Efil efil gözlerin var

Gözbebeğin baldan tatlı
Saçların yelken kanatlı
Sarışın bir uçan atlı
Tombul tombul dizlerin var

Çok zarifsin, çok kibarsın
Nefes al, göğsün kabarsın
Daha henüz ilkbaharsın
Yazların var, güzlerin var

Sevenin var ise nâçar
Hüzün kaç tür çiçek açar
Seni kimler alır kaçar
Yokuşun var düzlerin var

Bu akşam y/elinden geçtim
Saçının telinden geçtim
Eğildim bir yudum içtim
Bengisudan gözlerin var

Çok benzersin Mihribana
Yüzün kâlpte tuğra bana
Zaman zaman uğra bana
Esin esin sözlerin var!

Nergis çiğdem yasemine
Kim ağlayıp kim sevine
Haydi dön şimdi evine
Kâlbe diken bizlerin var

Şaban Aktaş
29.04.2017 - 03.21

Görsel: Sayın Mustafa Kuvancı hocamın sayfasından.



İÇ SESİ

Hiçbir şey mutlu edemez insanı
Aydınlık bir bahar sabahına
Kuşların sesiyle uyanmak kadar
Ne tahtlar saraylar
Ne de kuş sütüyle
Donatılmış kral sofraları;
Mutluluk satın alınamaz parayla!


İç sesidir insanı mutlu kılan
Aşk yok ise gönüllerde
Zifir zindan yürek
Karanlık bir gece
Dolaşır düşleri karabasan
Boğum boğum kıvrılan
Upuzun bir karayılan...


Uğursuzluk var ise düşünde
Yalan dolan, terslik
Vardır mutlaka işinde;
Hayırsızın düşü hay’ra çıkmaz!


Boşuna değil gördüğü rüyâ
Bil ki başınadır ne gördüyse
Eli ile ördüğün
İlkinden, son ilmeğine
Son taşına kadar
Çorap söküğü gibi
Sökülür gelir duvarlar
İner taşlar bir bir başına!
Dinle beni Nemrut,
Kar yağıyor taşına
Kuş konmuyor kışına
Ne oldu o zirvedeki krallığın;
Aşktan başka her şey boşuna!


Ey firavun
Çökmedi mi çökmez sandığın
Başı göğe değen piramitler
Yer ile yeksan!
Ey Antonius, duyuyor musun
Yoksa uyuyor musun
Sen miydin o
Kleopatra’nın gerdanına
Altın, gümüş, zümrüt
İncili kolyelerin birini çıkarıp
Bir diğerini takan
Alanya Kalesi’nden, Side’den
Güneşin batışına bakan
Hani ne oldu imparatorluğun?!


Oysa güneş hâlâ doğudan doğup
Batıdan batıyor
Doğar iken kuşlar ötüyor
Batar iken sahilde
Sevgililer el ele
Guruba bakıyor...


Ey zalim zorba, ey bağnaz softa
Sen de duy ey tiran
Son sözlerime kulak ver
Ne dostuz sizler ile
Ne akraba, hısım ne de hasım
Vakti zamanında
Benzer şeyler söylemişti
Bencileyin bir Molla Kasım!


Önce Hak’ka
Sonra bilime ve akla inan
Aşkla inanmadan
Yetim hakkı yiyip yiyip,
Gönülleri yapmadan
Kursağında kalır emeller
Yıkılır kurduğun kuracağın
Binalar, tahtlar, saraylar
Çöker bir bir attığın temeller
Tütmez olur ocağın!


’Ya Allah, bismilah’
Deyip deyip dil ucundan
Yok öyle yağma,
Önce çıkar yediğin haramı
Yuttuğun lokmaları bir bir
Koynundan elinden avucundan...


Ey aşık söyledin sözünü
Sabah sabah kuşlar ile
Saraydaki taşlar ile
O akılsız başlar ile;
Güneş doğdu
Uçup gitti kuşlar;
Çağların içinde çağlar bir Yunus
Yüreğe aşk gerek, beyine us
’Vatan mahzun, ben mahzun’
Dağlar duman sis ve pus
Yeter artık sen de sus!


Şaban AKTAŞ
20.04.2017 - 10.30


Fotoğraf: Şaban AKTAŞ




BAŞPEHLİVAN YAŞ PEHLİVAN

Onbeş yıldır başpehlivan
Yağlandı iyice vıcık vıcık
Kalmadı tutulacak bir yanı
Neresinden tutsan kayıyor
Yine çıktı meydana
Çılgınca bir tezahürat
Millet artık heyecenla
Kimi tribünde kimi ekranda
Saatleri dakikaları sayıyor,
Ne olduysa bir anda
Alta düştü başpehlivan,
Rakip fena bastırdı
Sürttü burnunu yere
Tam boynundan kıstırdı
Tuş oldu olacak
Dedik fakat,
Tuttuğu altındı onun
Elini yere vurmadı bir kere(!)
Kolay kolay pes eder mi;
"İmdat; boğuluyorum,
görmüyor musunuz
sizi boşuna mı besledim?!"
diye bağırdı,
Koruyucu melekleri
Emrindeki kelekleri
Davulu dümbelekleri
Hızır gibi çağırdı;
Tam zamanında yetişti(!)
Hakem düdük çaldı
Bitiriverdi maçı(?)
Hükmen galibiyet ilanı,
Yaşasın yılların yaş pehlivanı!..
..
Rakip yoldu, taş/ak/ aldı(?!);
Tribünler şaşakaldı
Hakem kaldırdı elini havaya
Altın kemer yine onda kaldı(!)

İşte böyle bir garip mahluk
Galip edalı mağlup,
Yalan dolan karşısında
Para etmiyor ezici üstünlük
Tek bir hakem yüzünden
Halk yine yenik düştü...

Kâlpler kırık
Gönüllerde küskünlük
Millet derinden üzüldü
Makus talihiyle başbaşa kaldı!

Şaban Aktaş
19.04.2017 - 12.12




KOPTU KOKTU KORKTU


Koptu kopacağı kadar
Koktu kokacağı kadar
Korktu korkacağı kadar
Ödü boka tam karıştı!


Atar tutturamaz lâfı
Fakat inanıyor safı
Bitmez zır delinin gafı
Bukalemunla yarıştı!


Dedi baştan sıfır sorun
Düşünüp hayıra yorun
Bir de komşulara sorun
Bir darıldı bir barıştı!


"Dünyada sulh" derken Ata
Komşuyla dövüşmek hata
Mülteciler bata bata
İşe bir de Şam karıştı


İndirin tipsizi baştan
Kurtarın bizi savaştan
Koptu kıyamet yavaştan
Surat asık bir karıştı!


Malı geçirdi zimmete
Uğramaz mı hezimete
Gerek yokmuş hiç millete
Her yolsuzluğa karıştı(!)


Şaban Aktaş
18.04.2017


KÖTÜ HUYLU

Çalmaya alıştıysa insan şayet
Ne Kuran dinler ne de ayet,
Başka hiçbir korkuya benzemez
Hainlerle hırsızların korkusu,
Yetim hakkı yemek değil marifet
Ç/aldığını geri vermektir nihayet!


Şaban AKTAŞ
18.04.2017



DOLUDİZGİN SEÇİM!

O ne sayım ne sürat
Ne pişkinlik ne surat
Torbadan b/oyun çıkmadan
Üsküdarı geçmiş at!

Şaban AKTAŞ
18.04.2017

DÖRTLÜK

Hile yalan dolan hurda
Ne ararsan var burda
Göçtü kara kartallar
Akbabalar kondu yurda!

Şaban AKTAŞ
20.04.2017


EMEĞİM NEREDE?!


Toprağa diktiğim fidan büyüyor
Bir gün büyümeden durmuyor yerde
Gelir günden güne hep küçülüyor
Hani benim gayret , emeğim nerde?

Servi beş yıl önce boyu tam beşti
Şimdi beşi aştı ona yaklaştı
Üçten tam altıncı kata ulaştı
Yıllarca emeğim dileğim nerde?!


Devlet vatandaşı hiç ondurmuyor
Kazan kazan yakıp hiç bandırmıyor
Ağrımı sızımı hiç dindirmiyor
Hani idealler, ereğim nerde?!


Beni zindanlara attı çürüttü
Samanın altından suyu yürüttü
Acılar sızlattı yaktı eritti
Hani sapasağlam yüreğim nerde?!


Kalmadı moralim şevk heyecanım
Yuvalar dağıldı yok eski hanım
Yurdum darmadağın yok toplayanım
Hani benim orta direğim nerde?


Şaban Aktaş
19.04.2017 - 19.42


GÖNÜL ÇEMBERİ


Ne istersen yapamazsın
Hak yolundan çıkamazsın
Sana canı bir veren var
Ol emirden çıkamazsın!


Yer gök inim inim inler
Düşün diyen seni dinler
Boşuna değil bu canlar
Girdin bir kez çıkamazsın!


Her insanda kâlptir birdir
Tüm gönüller tektir birdir
Hak Tâaĺâ yektir birdir
Bir bedenden çıkamazsın!

Beden diye esvabı var
Her canın bir hesabı var
Hak katında nisabı var
Hiç vicdansız çıkamazsın!


Dilediğin her dilekten
Haber yok sanma felekten
Elenir ince elekten
Kalbur üstü çıkamazsın!
Aktaş yine derin daldın
Ruhunu engine saldın
Ar/adın dengini buldun
Sen bu âşktan çıkamazsın!


Şaban AKTAŞ
19.04.2017 - 17.52


AKŞAM YÜRÜR İKEN DİLİME DÜŞTÜ
Müziği ile doğaçlama..

GELECEK MİSİN?!

Gel desem sevgilim gelecek misin
Gelip kederleri silecek misin
Hasretin içimi yedi bitirdi
Ağlamasam derdim bilecek misin?!

Gelecek misin, gelecek misin
Gelip gözyaşımı silecek misin?

Gelirim demiştin dönmedin geri
Ne kadar özledim bilmedin seni
Gittin elvedasız, o günden beri
Kâlbi dilim dilecek misin?

Gelecek misin, gelecek misin
Ağlarken ben sensiz gülecek misin?!

Geleceksen hemen gel derim sana
Gel bir ömür boyu kal derim sana
İstediğin telden çal derim sana
Gül şarkılarıyla gülecek misin?!

Gelecek misin, gelecek misin
Elini elime verecek misin?!

Geldi yine bahar kuşlar ötüyor
Gülün dalında bir bülbül yatıyor
Ayrılık dikeni göze batıyor
Ağlasam gözümü silecek misin?!

Gelecek misin gelecek misin
Elini elime verecek misin

Bulut yağmur oldu düştü yoluma
Damla damla hüzün düştü elime
Aşk gül yağmurudur söz ne kelime
Gülsüz aşk ilmini bilecek misin?!

Gelecek misin, gelecek misin
Elini elime verecek misin?!

...
Gelecek misin, gelecek misin
Ağlarken ben sensiz gülecek misin?!

Şaban Aktaş
18.04.2017 - 22.14

KOPTU KOKTU KORKTU

Koptu kopacağı kadar
Koktu kokacağı kadar
Korktu korkacağı kadar
Ödü boka tam karıştı!

Atar tutturamaz lâfı
Fakat inanıyor safı
Bitmez zır delinin gafı
Bukalemunla yarıştı!

Dedi baştan sıfır sorun
Düşünüp hayıra yorun
Bir de komşulara sorun
Bir darıldı bir barıştı!

"Dünyada sulh" derken Ata
Komşuyla dövüşmek hata
Mülteciler bata bata
İşe bir de Şam karıştı

İndirin tipsizi baştan
Kurtarın bizi savaştan
Koptu kıyamet yavaştan
Surat asık bir karıştı!

Malı geçirdi zimmete
Uğramaz mı hezimete
Gerek yokmuş hiç millete
Her yolsuzluğa karıştı(!)

Şaban Aktaş
18.04.2017


İÇ SESİ- 2

Çalmaya alıştıysa insan şayet
Ne Kuran dinler ne de ayet,
Başka hiçbir korkuya benzemez
Hainlerle hırsızların korkusu,
Yetim hakkı yemek değil marifet
Ç/aldığını geri vermektir nihayet!

Şaban AKTAŞ
19.04.2017



DOLUDİZGİN SEÇİM


O ne sayım ne sürat
Ne pişkinlik ne surat
Torbadan b/oyun çıkmadan
Üsküdarı geçmiş at!


Şaban Aktaş
18.04.2017