"ne güzel yolun yolcularıyız" dedi....
-yol güzel, yolcu güzel...dedim....

-duygusalsın yine...
-hayal bu ya!!!

her Mecnun’un bir Leyla’sı var da; Leyla’yı bilemem...
tek bildiğim şey Kul Figani’nin figanı. ..

-şiir gibi konuşuyorsun !!!

-hı hı, korkuyla karışık umut şiiri....merhem işte
-essah mı..?
-essah ya, hiç sürdün mü?
-nereye?
-sevdanın gizli yarasına....

Sustu......
kimbilir belki de buğulandı yüreğinin gözleri...
hıçkırık sardı..yutkundu. ..

dedimki,
-her gece tavana çizer seni gözlerim,
saçlarını tarar gözbebeklerimin parmakları...
şiirler yazar yazar yırtarım,
ısırdığım yastık şahit de,
haberin yoktur...

-benim saçlarım kıvırcık, parmakla taranmazki. ...

-sana ne?...
neymiş efendim kıvırcıkmış,

-kim pranga vurabilir,
kim engel olabilir ?

-kim tututuklayabilir ki hayallerimi dedim...
-hiçkimse ...dedi

eee!!
tutarım ellerini dolarım boynuma,
dayarım alnımı alnına,
nefesin yüzümü yalar...
ne güzel kokar...

tararım işte

hadi kapat gözlerini de; arala leblerini...

hayal bu ya,
birden kaybolursun,
dağılır gider serabi silüetin tavandan
daha koklamadan,
öpmeden....

ve;
yüreğimin gözüne batar uzun kirpiklerin,
ok mu ne?

-sol yanım sancır o ara..

yak bir sigara ...
""caffff der"" kibrit...
herşey yanar,
su da yanar

sanırım sular dururken;
kayalardan nilüfer hasat etmeyi ummak gibi birşey vuslatı aşk,

işte öyle...

ben imkansızı sevdim yâr,
sevilebilme ihtimallerimi....umut hamalı yüreğimle

-illede vuslat değil ki AŞK
ikimizin yerine de severim

"hayal bu ya"

Kul Figani’ ( Erdem GÜMÜŞ)
ÖZBEKİSTAN