daha birbirimizi tanımıyorduk
habersizdik ikimizde birbirimizden
rastladım sana sahilde yürürken
bir gün batımında
anlamadım olmuştu gece seni düşlerken
gök yüzünde yıldızlar parlıyordu
yıldızım ol diye ben seni seçtim
gün ışıdı aydınlandı evren
güneşim oldun aydınlattın dünyamı
sen nerden bileceksin be güzelim
ben bir güneş için bin yıldızdan vaz geçtim
seni sevmeden önce anlamak
her yeni güne seninle başlamak isterim
kör ettim dün gece seni görmeyen gözleri
sensiz geçmek bilmeyen bir gece daha tükettim
haber saldım rüzgarlara
savursunlar saçlarını
fısıldasınlar kulağına seni ne kadar çok sevdiğimi
bir çiçek üzerine konmuştu kelebek
elime aldım uçurdum konsun diye başına
benim yerime öpücük kondurdu yanağına hissettinmi
közlenmiş bir külde
sevda ateşini yakmayı denedin mi
yoksa daha ilk günden mi vaz geçtin
kapadın mı yüreğini aşka sevdaya
kilidini sarı sandıklara mı gömdün
yosun tutmuş yüreğin
hiç mi sızlamaz
geride bıraktıklarına yanmaz mı kalbin
üç günlük dünyada değer miydi
alıpta başını gitmen
arkanda gözü yaşlı
kalbi kırık birini bırakman
ürpertmedi mi içini
bu sen olamazsın gidemezsin
neydi zorun susma söyle
unutma maziyi bölüm pörçük
yıkık dökük harabe
bırakma beni böyle...



Refik
16.04_2017
İstanbul