Yıllarca...
Batı batı dedin durdun
Garbın haricinde
her imkanı kuruttun
Hiç bilmediğin, tanımadığın
halde avundun
Ne kadar
kültür emperyalizmi varsa
ona inanarak uyudun
Her uyandığında
ayrı düşler için yaşadın,
sanki atin için kurtuluş sanıp,
hakikati unuttun
Onların maskesiz yüzlerine,
düşüncelerine hiç bakmadın,
her türlü hak ve hukukun
çiğnendiğini nedense umursamadın

Evin...
Babası
Çok sinirliydi
Anne bir o kadar sakindi
Evin bir oğlu hata etmişti
Gönül verdiği
bir kızla ilişkiye girmişti
Kız üç haftalık hamileydi,
telaş içindeydi
Evin tek oğlu çok nazlı
ve şımarık yetiştirilmişti
Her şartta isteği ve ya arzusunu
gerçekleştiren biriydi
Varlıklı bir aile olarak etraflarında
saygınlığı olan kimselerdi
Kızın ailesi ise
törelere çok bağlı kimselerdi,
karşı çıkan kim olursa olsun
hesabı ertelenmezdi
Oğlan annesine haberdar etti
Fakat annesi babasına söylemesini önerdi
Oğlan hiç sıkılmadan babasına durumu izah etti
Babası hiç beklemediği için oğluna çok hiddetlendi
Ayağa kalkarak oğlanın üzerine yürüdü
ve bir tokat indirdi
Genç hiç ummadığı
ve beklemediği bir durumla karşılaşınca gerildi
Annesi sakinleştirmek istediyse de kapıyı çarparak gitti
Kız kendine göre çıkmaz hesaplar peşindeydi
Erken düğün yaparak bu vahim durumu gizleyeceklerdi
Bir gün duygusallığı nüksetti ve annesine dikkatlice söyledi
Annesi hayretinden ve içine düştüğü çaresizlikten irkildi
Bu gerçeği babaları ve evin ahalisi
asla bilmemeliydi, yoksa önüne geçilemezdi
Şimdi her iki gençte çaresizlerdi, cür’et ettikleri heves hataydı
Her nasıl olursa olsun makul bir zeminde anlatmak ne kadar haktı
Gayrı meşru ilişki ve aile hukuku ne kadar maneviyat ve akılla anlaşılırdı

Mustafa Cilasun