0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1105
Okunma

Ey...
Ateş-i gam
Niçin bağrımı yakarsın
Hançerini ansızın yüreğime saplarsın
Bilmem ki bu ömrümden ne kadar alacaklısın
Yoksa aklımı karartan vehim mi, zan mı, zaaf mı hiç anlatmazsın
Ben bu kadar ilimden, irfandan, iz’andan uzaklaştıkca her zaman esaret yaşatansın
Düşman...
Hiç durur mu
Azgın emellerden kurtulur mu
İhtirasın, hıncın, hırsın ne olduğu sorulur mu
Şirkin, tuğyanın, ilah tanımakta taşkınlık yapmanın hesabı önüne konur mu
Varlığın ve kudretin sahibi, mühlet veren, sabrı seçen, ümitlenen, ecel vaktine kadar azap etmeyen Allah’a hakiyetsizlik olur mu
Yar...
Kimi sevinçler
Dünyaya değer o an biter keder
Deva bulamayan, umutlarıyla solan sabır biçer
Derdi gamını anlatamayan, onun hicranıyla yaşayan feryat eder
Hiç sesi çıkmayan, dili dönmeyen, gözlerinden yaş döken, sabahlara kadar inleyen ne ister
Bilmem ki...
Dünyaya dalarken
Hevayı, arzuyu ne sandı
Demek ki bir ömür gaflet uykusundaydı
Ufkum karardı, sinemi hicran kuşattı, zan ne büyük gamdı
Oysa ki sıratı müstakim olan yol aşikardı, kim yanılttı, nefsim kabardı
Hüsran yaşatan hangi karar ve tercih olursa olsun hakikatten uzaktı, hidayet ancak talip olunursa yakındı
Mustafa Cilasun