2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
968
Okunma

UYANIYORUM
Elimde mum
Gençliğimi arıyorum
Gençlik önümde
Bir erguvan ağacı...
Dalına uzanıyor
Çiçeklerine dokunuyorum.
Renginin içinde gizli kainat
Yeniden;
Yüzümü
Kaşımı
Gözümü
Ve
Kirpiklerimi
Karşımda buluyorum...
Yüreğimde bir rüzgar
Estikçe; kıraçlığın içinden sıyrılan
Erguvan ağacı var...
Çiçekleniyorum
Avuçlarım göğe açık birer yaprak
Avuçlarım
Parmaklarım
Gökte çoban yıldızı
Elimde bir fener;
Çocukluğumu arıyorum..
Yavaş yavaş bir ağartı başlamakta
Şafakta bir gelincik tohumu
Duruyor karşımda
Siyah takkesi başında
Açılıyor kırmızı yaprakları
Kıvrımlar arasında
İçimde bir sevinç
Dört nala at koşturmakta
Yeşil başaklar arasında
Nisan Yağmurları yağmakta..
Lilü-i şehver avucumda
Gökkuşağının ablukası altında
Gökkuşağı ve ben:
Erguvan rengi çizginin tam denginde
Daha altı renk var önümde
Eğer tüm renkleri aşabilirsem
Gökkuşağının altından geçebilirsem
Bebekliğime ulaşacağım biliyorum
Minik ellerim
Yıldızlara ulaşacak
Sonra daha ötelere
Bir fiske gibi savrulup
Yeniden yeryüzüne
Gören gözüm
Duyan kulağım
Dünyayı elimle kavrayabilecek
Güce ulaştıran duyarlılık
Şimdi küçük bir tohumda
Yeniden doğmakta
Kainatın içine savrulmakta
Bir avucumda güneş
Diğer avucumda tohumlar
Tohum dağıtma sırası
Kainat maviyle erguvan rengi arası
Bir sır kapıyı aralıyor
Bir gök gürültüsü
Ardından yağan yağmurla
Uyanıyorum..