1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1829
Okunma

zamane seyyahı gömdü atlantis yüreğini
kırmızı bir kentin masalsı yankılarına
devasa soğuk bir çöl gözlerin
gözlerin benden uzak sahra
gözlerin tanrıların topraklarında
fransız mavisi
dönüşen müstemleke ayrı bir dile
gözlerin bir toplama kampı
gözlerin iltica
kırmızı kentlerde kaybettim seni
her vazgeçiş bir ingrid bergman
bir mabed gibi kutsadım dudaklarını
sürekli bir telaş ince yağmurlar duldasında
bir berberi yalnızlığıdır vazgeçişler
göçebe bir keder alır magribin ötesinde beyaz kentleri
hayat suları ne zaman yağar çöllerime ey yar
bir ortaçağ kentinde göçebe tugaylar gibi yaşadım seni
beyaz minarelerin gölgesinde
billuri bir duada
her vazgeçiş bir ingrid bergman
her vazgeçiş
mevsimin buruk şaraplarında
yasemin kokulu aşkların boynunda vebal
söyle sevgili söyle
kaç dirhemdir bu yalnızlık
moroken ayakkabılarla gidilmiyor
yaralı aşkların nekropollerinden kırmızı kentlere
ırmağın kokusu kalır
yasemin kokan baharlar kalır iç avlularda
sesin kalır
nefesin
lahitlerin zarafetine gömüp sevdayı
çıkarsın kırmızı kentlerden
kalbimden
sahra rüzgarları getirir son gülüşlerini
unuturum seni beyaz kentlerde
gövdemde semantik bir boşluk
gurbetlerin gömdüğü
bulanık defterlerdeyim
yabanıl sesim bir çölsün şimdi
her vazgeçiş bir ingrid bergman
her vazgeçiş sarsak bir yolculuk
hançerli güzlerin tenha eylüllerinde
Ömriye KARATAŞ
16.03.207
5.0
100% (4)