3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1011
Okunma
gidiyorum
bıktım artık beynimin tünellerinde karanlık taşımaktan
gidiyorum
bıktım artık aşk yüzlü yalanlara yaslanmaktan
ve demiri kısklandıran bir paslanmışlıktan.
bu roman böyle bitmezdi
gidiyorum ötelere
yolum binbir tarih çelmesiyle dolu
adsız bir kuş gibi uçmaktır
gidişimin tek anlamı
hiç bir fısıltıda adı anılmazdı
ad kendini ucuz kabadayı sanmazdı.
gidiyorum canım
eski elbiselerimi aldım
elbiselerde saklı sızılı kokuları da koydum çantama
espirili ciddiyetim
öfkem
işe yaramaz eskicilerde satılmaz sevgim
cibilyetim
yazmadığım şiirimi de alıp gidiyorum.
geç kaldım
onca tarih eskitmişiz
ne diye durdum ben öyle
sabaha kadar
ne diye koştum kar kış,sis demeden
gidiyorum
bugüne kadar boşuna mi terkedilmişiz
hüznüme bir şpğcğk değdirmeden.
gidiyorum,
uygun düşmeli gidişim
terkedilmelere
bu sancılı yüreği de açmıştım
küfre,hakarete,
aşağılanma ve seferlere
birde içi yalakalık dolu bakırdan bir ödüle..
gidiyorum
boş bir arı kovanına benzemekten bıktım
hamallığını yapmaktan düşlerin
görmekten rüyaları
kurmaktan hayalleri bıktım
ve hergün gölgelerime tükürmekten;
sancılı yüreğe yıldız diktim,
yamalıydı
fikirleri tasvir etmekten bıktım.
gidiyorum,
bana ne savaşınızdan barışınızdan
aşkınızdan öfkenizden
itinden bitinden bana ne
gidiyorum,
bana ne aşınızdan ekmeğinizden
aldıklarınızdan verdiklerinizden
failinizden cinayetinizden
bıktım,gidiyorum
sabıkalı bir korkak gibi yüz dökmekten.
sizin olsun herşey
gidiyorum
kapı,eşik,su ve okyanuslar sizin olsun
bıktım,gidiyorum
sizin olsun herşey
içim hiçbir şeylerle dolsun
gidiyorum.
Zeki Nurçin