0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
664
Okunma

Yalnızlık...
Raflarda bekleyen
Tozla arkadaşlık eden kitaplar gibi
Düşündükçe yutkunursun, kanadı kırılmış kuş misali
An sanki bir küheylan gibi, dizginlerinden boşalmış sanki
Gemsiz, nalsız, eğersiz sevincini, emelini, hevesini anlatıyor illaki
Kimi insan gençliğini rüzgara verir, her esinti ile sürüklenip gidendir hissiyata kapılıyor demek ki
Ben...
Sevmiştim
Ne kadar emindim
Bir arzu, heves için mi
Yoksa tutkuya, beklentiye cevap verdim
Cefayı, vefayı ne kadar önceledim, hazır biri miydim
Neden en ufak bir tartışmada asabiyeti, hırsı, hıncı sahiplenendim
Ben gerçekten seviyor muydum, yoksa kendimi avutmak için mi zan besliyordum
Sevgiyi ne kadar hakkıyla şerh ediyor, ruhumun, vicdanımın tezahüründen mi besleniyordum
Gönül esintisine kendini kaptırıp, arzuların tetikleri hevesin peşinden gitmek için mi kendi kendimle çelişiyordum
Sevmek, hoşlanmak mıdır, haz almak mıdır, beklentiyi, ukdeyi karşılamak adına mıdır, yoksa ruhi, kalbi, akli, vicdani yetinin kendisi midir
Ey hak...
Bu nasıl bağlılık
Kime mürit olmak tutarlılık
İnsani sıfatlar, akıl, irade neden sanık
Emre(şeyhe) itaat şartı, yoksa Allah’ın tokadı bu mu ferahlık
Fikirsiz, ufuksuz, tasavvur zikir, şuur, zeka dünyalık için böyle mi ıhvanlık
Şeyhine sadakati ve bağlılığı kadar haktan, hukuktan, adaletten niçin bu kadar uzaklık
Emir demiri keser söyle mi neden yaratana kul olmak ve onun ayetlerini anlamak, seçtiği Nebiyi rehber yapmak, tanıyarak yaşamak
Mustafa Cilasun