1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1227
Okunma

gün geceye
gece ateşe eğilmeden nasıl söylenir ki şafak türküsü
şafak güne, gün gözkapaklarımıza değmeden
güneşimizi de vurdular, bir damlacık gülüşümüzü de
oysa topraktık biz,
güneşin saçlarından tel tel dökülen başaktık
tokluğumuz kadar aş, açlığımız kadar aşktık
toprağımızı da vurdular bereketinden, hasadımızı da
suyduk,
kırışmış, kokuşmuş ruhlara inat sağanaktık biz
denizlerini bulmaya çalışan yeşil gözlü ırmaktık
suyumuzu da vurdular buğusundan, susuzluğumuzu da
ağaçtık,
derinlemesine kök, uzayabildiğince de göktük
dört mevsim çiçek açar rüzgar ile sevişirdi dallarımız
ağacımızı da vurdular göğünden, yaprağımızı da yeşilinden
denizdik ,
en beyazından köpürdükçe dalga dalga
uzandıkça , öpüp kokladıkça kumdan kucak sahilleri
denizlerimizi de vurdular mavisinden, yarınlarımızı da
duaydık biz,
hem kölesi hem de efendisi olunan tüm aşkların kutsallığına
sestik, bir yudum nefestik ve ölüm kadarda gerçektik
yüreğimizi renginden, kalemimizi de fikrinden vurdular be Annem …
ilhanaşıcışubatikibinonyedi
5.0
100% (7)