SABRET
Nasıl kaydı ellerin ellerimden,
Ansızın, kopuverdi, atıldık, Apayrı diyarlara dağıldık, Ki o diyarda sen yoktun, ellerin yoktu, Gözlerine bakamıyor, saçlarını okşayamıyordum. Yinede seni, Sadece seni yaşıyordum, Hem de çok daha yoğun duygularla, Kendimden geçiyordum. Düşündüğü gibi yaşarmış insan, Ben seni düşünüyorum hak aleminde, Gerçekler ötesi bir gerçeksin özelimde, Ceninde ilk kalp atışımsın, İlk çığlığımsın yeryüzünde, İlk ürkek bakışım, ilk aşkım, Tanımsız, tarifsiz titreyişim, İç yangınım, Anlatılamaz, yaşanan bir duygu. Nadide bir çiçeksin Gönül bahçemde, arzı alemde Benim hakikatim sensin BENİM HAKİKAT BU.. Seni görünce, sana bakınca, Zahiri cenneti yaşardım beşerde, Bir sarhoşluk başlarda gönlümde, Organizmamım her zerresine yayılırdı. Ateş yakmaz, Kar, boran üşütmezdi, Zinhar bedenimi. Kimse bilmezdi sensiz ahvalimi. Bilende yanlış bilirdi, Anlamazdı beni. Duydum ki ağlatılmış, Aldatılmış, kahredilmişsin. Ağlama, mehtap yüzlüm, Ağlama cennetlik sözlüm, Ağlayıpta sevindirme ağlatanları, Kalpsiz, vicdansız insanları, Kahretme, üzme kendini, Görünen o ki, Kavuşmak zor, kavuşmak imkansız, Söylemler manasız, İfadeler kifayetsiz. Sen, ben ve sevdamız Ölümün ötesine gider , Sabret yeter ki. İtina ile büyüttüğümüz, sevda güllerimizi, Göz yaşlarıyla sulamaya devam et, Solmasın, tükenmesin kokusu, Besle, ortaya saçıldıkça, Çıldırsın, kahrolsun müsebbipler, Kokusunu aldıkça. Sabret, Dik tut başını, Dik tut ki, kötüler yerle yeksan olsun, Yaraları kanasın, acıları çoğalsın, Aşkımız onlara zehir, Zihinlerine, ayrılık urumuz dolsun. |