Meğer sırra kademle demlenmiş senle geçirmeyi vaat ettiklerin…

Öyle denmiş adlarına…

Sen gitmeden az evvel belirmiş zihnimde cümleler
Ömrümce hiç heceleyemediğim kelimeler.
Belki de hızla geçsin, söylensin ve bitsin dediklerimdi
Bu yüzden bir daha hiç söylemediklerimdi.
Bir saniye bile düşünmeden sana dediklerim.

Şimdi bir pişmanlık yasasıyla tahliye olmanın hüznü var
Her bakanın görebileceği,
Senden bana yadigâr ömür izlerimde.

Birde bakmayı bilenenlerin hislerine tercüman bir sızı var
Hem de en derinlerimde
Kimsenin uzanmaya cesaret edemediği kadar derinde
Sevgiyi taşıyan parçam
Parçalanmış bir halde.

Hali hazırda bir pervane tam da boynuna geçirilmiş bir kementle..

Adını bile anmadığın çiçekleri uzatacaktım sana
Belki de dokunacaktım yüreğinin en derinine
Tüm hüznüm vaat ettiklerine.
Anlamını bilmeden öylesine söyleyiverdiklerine


Şimdi aklımda bir kırık iskemle
Eskimiş mavi boyası gökyüzünü hatırlatır mı diye umut ettiğim.
Dayanıversem benle birlikte yıkılıverecek bir harabe
Bir paslı çivi varmış tamda elimi uzattığım yerde.
Elime battığında acısı kalbime sızan.
Rengi senin zehrine benzeyen.
Beni hüzne sevk eden.
Şimdi bir pişmanlık yasasıyla tahliye olmanın hüznü var
Her bakanın görebileceği,
Senden bana yadigâr ömür izlerimde.

Birde bakmayı bilenenlerin hislerine tercüman bir sızı var
Hem de en derinlerimde…
Geçmiş olsun geçmişime…


[mate]/ Ocak 2008