10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1527
Okunma

hepimize son bir şans tanırdı hayat
biz ise ıskalamaya programlıyız
gelip geçer düşler yanıbaşımızdan
çıkmaz sokaklardır hep zorladığımız
aşk, gelip geçti evinin bahçe katından
o başını kaldırmış göklerde arıyorken
baktı kaldı aşkın gölgesinin ardından
buruk bir iç çekişti yüreğinde sızladı
o çocukluğumuzu anımsatan
bir koku duydu, çok tanıdıktı
oturup kaldı iskemleye, yorgundu
kendi kendini yormuştu
bakıp durduğu penceresinde
yalancı bir manzara
görmeye korktu ardında saklananı
tutup yırtamadı gurur sandığını
nergislerin, sümbüllerin
güllerin kokusu yok artık
dalından koparılmış bahçe domatesleri
çocukluğumun tanıdık kokuları
kızarmış patates halkaları
beslenme çantamda annemin hazırladığı
anlıyormusun?
artık işporta işi takliti var
aklına gelebilecek herşeyin
içtiğin su, yediğin ekmek, soluduğun hava
baktığını sandığın göz sahte...
ölü balıklar gibi hisli
velakin, boş bakıyor
nerede o tanıdık ve gerçek duygular
bak artık şarkılar yasta, şiirler eksik
aşklar öksüz ve karanlığın ortasında
gözün gözü görmediği zifiri karanlıkta
el yordamı bulduğun yoldur gerçek
yeterki gönül fenerinden bak
başka ışıklar yalancı
gerçeğinin kopyası klonlar gibi
bilmeyen için taklit aslıdır!
aşkın aslını yaşamıştık seninle
bundan sonrası yansımasıdır
tanıdık gelir her koku, her dokunuş
dolduramaz içindeki boşluğu, büsbütün
hep sızlayacak yüreğin
çaresiz gerçeği arayacaksın
bahçe katından geçip giden aşktı
boş gözlerle göklerde aradığın
kalk git şimdi kendini unuttuğun yere
tut ellerinden kaldır seni
getir bana...
yanılsama bütün bunlar
aşkın nefrete dönüştüğü son nokta...
sibel