1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1276
Okunma
bazı kadınları elbiseye bazı elbiseleriyse bazı kadınlara yakıştırırdım. bu her ikisinin ortak kümesi olarak birleşen kısmında bulunan bir kadına rastlamamdan kaynaklanan bir şiirdi. yalnızlığı içselleştirmiş ve karartmış bir aydınlık olarak kendime sunuyorum. çok önceden rastladığım bir kadına benimle aynı hayatı paylaştığı için yalnızlığımı anlatmak istediğim bir şiirimdi. ondan önceki yalnızlığımı ona sunmak için ama yine de şiir özellikleri taşımıyor bende. şiir bence onun benim gözümdeki silüetidir ve eklemek isterim
bu da bitmemiş bir şiirdir.
bir yokluğu duyumsadım ellerimle
kalabalık olarak kalkan bir dolmuşu
durağından izledim
kalabalıkların uğramadığı caddeyim,
sokaklarımda ışıklar yanmaz
anahtarlarım hep insansız evleri açar
aynalarda kendime çarpmıyorum
bir kadın bir elbiseye yakışır bir elbise bir kadına
kırmızı bir çiçeğin siyah bir cekete yakışması gibi
yakışsın ellerin
çünkü ellerinsiz gereksiz konular gibi uzuyorum
yeşilliklere uzandım bir ağaç büyüdü üstümde
ellerinsiz yapamıyorum
bu hep olur, eskiden kalma bir şarkı çalar
eskiden kalma bir anı oturur belleğine
dalgalar kıyısına vurur kendinin
travmay ikiye böler bir ayçiçek tarlasını
güneş sırtında
bu da hep olur
bir ırmak kendini musasız ikiye böler
büyürse bir insan kendine büyür
sen uykuları bölersin
şurası var ki
bu da hep olur
sen aklıma geldiğinde
topluluğa ait bir telaşı yalnızca sırtlanırım...
5.0
100% (2)