mesela,
çerçevesi sen ol cennetimin
sınırsızlığı ben



ironi masallarda kavuşamayan kanatlar biriktirdik
gök soluduk, gece içtik killi avuçlarımızdan
sudan bir heykel yaptık, kızından deniz çalarak
kör kütük depremdik, kırık bir fay da durmadığı cinsten



yuttuk çiğnemeden günahımızı, otuz iki dişimizi birden anarak
kekemeydi aklımız, kekemeydi parmak uçlarımızdaki iniltiler
halay çekip grevlenirdik yarını olmayan kelebeklerle
önce taş avlardık çöllerimizde sonra da şeytan




mesela,
sınırsızlığı sen ol sevişmelerimizin
sabırsızlığı ben



sakıncalı bir inançta kalbi delik aşklar biriktirdik
camdandı adımlarımıza düşen gözyaşlarımız
yediveren bir anaç kadar doğurgandı açlığımız
hatırı sayılır travmaydık, tıbbın kitabında yazmadığı cinsten



bir günah daha çalardık geceden üryan ayinlerde
üzümdük, şaraptık, mahzendik, aşktık genzimizde
tütsülenmiş bir cehennemdeki kayıp cennettik belki de
Tanrı bize bulut olurdu, biz Tanrıya yağmur…









ilhanaşıcışubatikibinonyedi