0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1206
Okunma

Ben sonbaharın acı meyvesiyim
Mecnunun bu nesildeki temsilcisiyim
Dudaklarının yudumladığı sabah kahvesiyim
Sana olan duygularımın tescilcisiyim
Göremiyorum, duyamıyorum...
Çünkü beş duyum, duygularımdan azda
Gönlümün sıcaklığı magmayla aynı bazda
Elbet gün gelecek kavuşucam sana azra
Sen hayallerimde yaşayan bir bilinmezsin
Hiç görmediğim, kaybolduğum gözlerin var
Teninde hiç tatmadığım, bilmediğim
Dünyanın en güzel kokusu var
Benim aksine umutların, hayallerin yaşıyormu?
Seninde gözlerinin kasesi benimki gibi taşıyormu?
Herkes birbirini birşeye benzetebiliyorken
Seni birşeye benzetememem sınırlarımı aşıyormu?
Adın, sanın yok, kimsin kimin nesi
Duyduğum tek şey içimin imdat sesi
Hangi zaman diliminde, neredesin?
Güç bela, öylece beklerim seni
Yaşadım acılarla, hüzünle doydum
Göz yaşımla, gönlümün içini oydum
Bu devirde saf sevdasını isteyen toydum
Aşk uğruna zehir bile içen kişi, ben oydum
Aşk demişken, aslında sen denir
Sana ermek için ömürle bedel ödenir
Adını kazımaya bıçaklar bilenir
Sevda senin gibi yardan dilenir
Merak sarar bazen, cennet suretine
Kalbe heyecan gelir, düşünmeden
Amin denir bakara, taha suresine
Bırakılır ardından tevekkül süresine
Sensin yar benim , haktan dileyim
Ömrüne ömür verip, ant dileyeceğim
Gözlerinin içindeki beni izleyeceğim
Sensin yanımda bile özleyeceğim
Gecenin karanlığa üstüme çöker bazen
Gözlerim eşlik eder geceye ve dolar
Seni istemeye başlayınca, bedenim solar
Kalbim zamanla hayalet gövdene sahip olur
Buzullar çözülür ellerim ovuşunca
Dil susmaya başlar, kalbim konuşunca
Son kez yaş döker bu gözlerim
Aynı yastığa başlarımız kavuşunca