6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2408
Okunma

Azade
Azad et, ihsanına müsrif geceler
S/olgun sözlerine yürek bağladım
Tanrı misafiri cemre düşünce
Ruhunu kıyametime çeyiz sakladım
Şerefi olan susar Azad
Yasağım sana
Ağrıyor yanım
Azad
Şanın gelmez, aklına celalimin
Kınına ayrı düşmüş kılıç hasretlik
Kan kesilir namusuna kalemin
Haremlik güzelliğinden nur sıçrar
Göçkün hislerimde mülteciyim, Azade
Çiftesine denk gelmişim feleğin
Su kızı, gel etme
Ağrıyor yanım
Azade
Canıma işledim cürmü döküldü gece
Diller toprağım oldu/ dedi-
kodu/ ey nefis belası taze dikenim
Cevap etme gözüm karadır
Dil, berelenmişim uzak dur
Müsrif olma, aşka bedel bu.
Fermanıma gömdüm/ azad yakındır
Hiddet yakışmaz sana
Bekleme sakın
Avuçlarımda kelepçe tutarım
Azad
Mermisidir kovanından azade
Bir nokta düş/tü hala sıcaklığı var
Hıçkırdım adına tuz buz yokluğun
Amelimde fesleğenli fetvalar
Varoş çiçeği derim ben sana
Dudağında soğuk kavak yelleri
Daha fazla yaklaşma ruhuma
Üşüyorum
Bırakma beni
Azade
Sad, bakire düşler kurmuşum, siyah
Hazan etme gözlerime, yazıktır
Ayrılığı düşürdüm akına.
Yapma Azad,
Kalemi kana b/ularım
Adını yırtarım kâğıda
Bir hiç koparır geceden
Yazarım yanına
Azad
Elif, nalân olacaksın sormam halini
Ziyan olursun, fesad doğurmuş amel
Sitem-kâr etmez ne olur gülsen
Ahir zamandır indirme gözlerini
İkrah etme gel
Git/me/sen
Azade
Silinmiş bendeki sen olan yanım
Biraz mecnuni kahır gerektir
Giderken bir daha sakın
Dönme geri ve git, azad
Gam olur hüznüm
Düşmem yakın
Azad
El/veda etmem aşk
Her gidişim volkan olur, coşarım
Kahrın hoş gelsin bana, nazdır belki
Hıçkırışını duydum ardımdan
İnfazdır belki
Kabullenir,
Susarım
...
Abdulkadir AKDEMİR