Yüzümde adı konulmamış
bir mevsimin rengi
Zamansız gelen sonbaharda
zemherinin alışılmadık hüznü var
Göz göze gelememiş olmanın
buruk özlemi kor ateş yüreğimde
Zamanı durdurmak istersin
İstendiğin yere ait olmak istercesine
Ve geceyi yaşamak istersin delice


Tutar ellerimden yatırırsın
Gönlünün yakamozlarında
Deler geçer yüreğini aşkının her zerresi
Cesaretin varsa sende yanarsın benimle
Cehennem narı kızıl şafaklarda
İki ayrı şehir iki ayrı beden
tek ruh oluverir aniden


Çiğ damlaları şahit olur doyulmaz aşka
Uzanırda bedenler birbirine sarılır
sabahın olmasını istemezler
Kimseler bilmez bilinmesinide istemez
aşka susamış gönüller
İstenmeyen sabahın olması değil
Ayrılık türküsünü sabahın tan kızıllığında
kulağına fısıldanmasıdır


Bir rüzgârın ESİN’tisi gibi keman çalar
Can bulur senin nefesinle
Kaşlarında yay olmuş
gerer durur tüm benliğimi
Kirpiklerin delsin zehirli bir ok misali
göz bebeklerimi
Mum ışığı loşluğunda bir sevda
yakar durur tüm benliğimi
Tek bir dileğim var senden
Uyanmak istemiyorum bu rüyadan
çek çıkar bu hayal dünyasından beni ....


25/01/2016 Esin ÖZTÜRK