güneşin sıcaklığını
beklerken temmuzda
bir gece ansızın
katran karası kefesi gibi
çöktüler üstümüze
ilk önce
bulutlar yükseldi tozlarıyla
ve de dumanlarıyla
sonra
iri kıyım gövdeli tanklar
geçtiler kocaman namlularıyla
ve sonra
bir şimşek gibi kan kusan uçaklar
vurdular vurdular Ankara’yı
siyah yaşmaklı analar ağladılar ağladılar
arşa yükseldi kanlı çığlıklar
ve yurdumun ak yürekli insanları
kamyon süren anaları
tankın altına yatan yiğitleri
yırttılar perdeleri
milyon milyon Ömer Halis Demirlerle
bir hışımla çıktılar alanlara
yasaklı meydanlara
anladık kolay gelmezdi yurduma bahar
temmuzun sıcağında yemiştik ayazı
temmuzda alanlarda söyledik dostta düşmana
dünya beşten büyük diye
söylenmesi gerekeni söyledik
temmuzda mart güneşine kananların
kursaklarında bıraktık sevinçlerini
yaz baharında yakalansak da ayaza
siyah yaşmaklı anaların gözyaşlarında
kavlimizi bıraktık ilk yaza

15/Temmuz/2016