Füsunkar aşkımız
bütün kırmızı ışıkları önüme dizdin
çokmu korktun
yüreğime mülteci olmaktan

bütün yeşil ışıkları
sermişken ayaklarımın altına
neden şimdi böylesin
söyle gönlümün kara çilesi
gönül noktamdaki kor

hüzünlerim tütsülerken
guygularımı
hangi kör hicranları
salmışsın sol yanıma

zafermi kazandın
iki gönülün mahyasını keserek
mutlumusun bu sonuçla
ya bizi bekleyen umutlara
ne diyeceksin
günü gelecek hesap vereceksin
onlara

sana küskün kalacak
sarı saçlı sardunya
yükleme günahlarını
soldurduğun gülün yaprağına

ama biliyorum
gün gelecek diz çökerek
kapanacaksın ayaklarıma
ama ben izin vermeyeceğim
kolundan tutup kaldıracağım
çöktüğün yerden

işte o an sarılacağız
hasret gözyaşları
dökülürken gözlerimizden
bizi terk edecek hicranlar
devam edeceğiz yine
göz göze diz dize
bizi yine bağlayacak
füsunkar aşkımız

Sabahat Çelik


DOST KALEM
EFKAN ÖTGÜN bu değerli Nazire için çok teşekkür ederim

ey sevgili bil ki bendeki cennetin
gizemini koruyan tek çiçeği sensin
girebilmen için
geleceğin yollara ne setler çektim
ne de duraksaman için kırmızı ışıklar yaktım
belki sarı ışıklar
soluklanman için

hele bir tam yol de
yeminler olsun ki
değil yeşili
ömrümü dahi sererim ayaklarının altına

hüzünden bahsetme n’olur
duygularına hürmeten
değil kör hicranları
ben senli bir kor’u koydum sol yanıma

Böylesi bir aşkın mahyasını keserek
Kim kazanabilir ki mutluluğu
Ki kazansam neye yarar
Kaybeden biz olduktan sonra umutları

Yeminler olsun ki
Ben hesap vermeye hazırım mahşer gününde

ben küstürmedim sarı saçlı sardunyaları
meyletmedim hercai çiçeklere

etmişsem bir kabahat aşktan yana
yüklesin bütün günahları boynuma
kırbaçlasın sarı saçlarıyla tenimi
bilmeden işlediysem bir günah
diz çöker önünde secde ederim
kapanırım ayaklarına
hadi tut ellerimden
tut ellerimden kaldır beni

belki bir an sarsılırız
belki dinmez mutluluk gözyaşlarımız
yeni umutlarla girizgahta
kovarız hicranı düşlerimizden

elele tutuşarak
bakışlarımızı şahit kılar
kayboluruz gözlerimizde
soluklanmadan
yeşil ışıkta yola devam ederiz

EFKAN ÖTGÜN