0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
595
Okunma

Aya...
Öfkelensen ne olacak
Seni senden alan prangalar bırakmayacak
Sen ilme, ahlaka, azimete, irfana talip olmadıkça felah uzaklaşacak
Zan, ön yargı, bilinçsizlik, cehalet ve asabiyet halinde var oldukça aklın çaresiz kalacak
Her şeyde hayır olmaz, şer olanda hayır bulunmaz, ne kadar avun sanda seni yaratan sana sahip çıkacak
Ölü evi...
Ne kadar soğuktur bedeni
Nerede kaldı uğruna heba olduğu emeli
Hiç terk etmediği asabiyeti, hırsı, hıncı, hiddet ve şiddeti
Şimdi ona sahip çıkacak mıdır işlediği, tercih ettiği münkerleri
Açılan kabre ne demeli, toprak üzerine örtülecek, beklenecek an ne dehşetti
Şimdi çaresiz, sessiz ve hissiz, tevdi edilen emanetlerden ne kadar habersiz, aklı ve nefsi demek ki endişesiz
Babamı...
Anne mi toprağa vermiştim
Yüreğimde sökün hüznü derinden hissetmiştim
Babam bir ikinde namazını eda ederken seccade üzerine yığılıp kalmış
Annem şevk ve muhabbetle kızını ziyarete giderken bir aracın çarpmasıyla savrulmuş
Her ikisi de garibandı, kendi hallerinde candı, yokluğun en acı günlerinde sabrı seçen vicdandı
Onlardan geriye ne kaldı, bizlere öğrettiği ve hiç vazgeçemedikleri dürüstlük ve doğruluk ilkelerini sıkı sıkıya yaşatmak farktı
Bilmem ki...
Ruhum hep ışıksız mı kalacak
Korku ve endişeler beni bırakmayacak
Bilinçaltımda oluşan tortular ne vakit beni terk edecek
Çocukluğum, yaşadıklarım, yıkılan umutlarım hiç mi yeniden gelmeyecek
Bana, çocukluğuma kıyanlar, beni bana bırakmayanlar ne zaman adalete hesap verecek
Mustafa Cilasun