Âşık İSLÂMİ

Peygamber(Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz buyur dular:
“BANA SALEVÂT OKUYUNUZ MUHAKKAK Kİ SALEVÂTINIZ SİZİN İÇİN (manevî) BİR TEMİZLİKTİR”(Hâdîs-i Şerîf Suyû
tî, el-Câmiu’s-Sağir)
ÎSÂ (A.S) AHMED ALEYHİSSELÂMI MÜJDELEMİŞTİR

Kur’ân-ı Kerîm de meâlen: “O VAKTİ DE DÜŞÜNÜN Kİ ÎSÂ BİN MERYEM ŞÖYLE DEMİŞTİ: ‘Ey İsrail oğulları! Haberiniz olsun ki ben size Âllâh’ın Resûlüyüm Önümüzdeki TEVRÂT’I tasdikci ve benden sonra gelecek bir Resûlün müjdecisi ola rak gönderildim ki o Resûlün ismi AHMED’dir…”(Sâffât 6,Â)
buyurulmaktadır
Îsâ (a.s)’ın gelişi hem Tevrât’a dâir olan haberlerin doğru luğunu isbât etmiş hem de AHMED Aleyhisselâmı müjdelem iş ve bu mevzûdaki haberleri tasdîk etmiş bulunuyordu Lâki n Mûsevîler Îsâ’yı inkâr ettikleri gibi Hıristiyânlarda bu müj deyi, kısmen inkâr ve kısmen te’vîl ederek haksızlığa sapmı şlar ve eldeki İncil’lerin böyle bir şeyden bahsetmediğini id diâ etmişlerdir…
Hâlbuki: Alûsi tefsirinde diyor ki: Gözlerini taasub perdele ri bürümemiş olanlar nazarında İncil’de geçen “FARAKLİT” kelimesinden murad: “AHMED SALLÂLLÂHÜ ALEYHİ VE SEL LEM” dir Eski İncil tercümelerinde bu kelime faraklit (VEYÂ PARAKLİT) diye aynen muhafâza edilerek gösterilirken yakı n zamanlarda basılmış olan İncil tercümelerinde “TESELLİ EDİCİ” diye basılmıştır Aslı bozulmuş olan bu İncil’lerde Ku r’ân-ın sarîh beyânına karşı muhâlefet edilmek istenilmesi bile Kur’ân-ın haber verdiği bu müjdenin i’tirâf edilmiş bulu nduğunu gösterir
Bâzı âlimlerde İncil (AVANGEL) kelimesinin esâs manâsı nı tetkîk etmişler ve İncil kelimesinin asıl manâsı MÜJDE de mek olduğu ve hakîkâtte İncil’in ve Îsâ’nın gelecek Resûlü müjdelemek için gönderildiği kanâatine vardıklarını söylem işlerdir
İşte Îsâ böyle demiş olduğu hâlde Mûsevîler onu dinleme diği gibi İsevî olanlarda bunu yalanlar veyâ te’vil ve tahrif il e inkâr ederler Bundan dolayı bu hakîkâte işâret olarak buy uruluyor ki (meâlen):“SONRA O RESÛL, YÂNİ ÎSÂ’NIN O SÛ RETLE MÜJDELEMİŞ OLDUĞU İSMİ AHMED OLAN RESÛL ON LARA AÇIK AÇIK ÂYETLER VE MU’CİZELERLE GELDİĞİ ZAMA N DA BU APAÇIK BİR SİHİR DEDİLER” (Sâff Sûresi,Âyet 6)

KÂİNÂT DÜMDÜZ OLSUN

Harami bedenlere
Giren rızık köz olsun
Müstakim gidenlere
Gerdanlığın söz olsun

Solda bir eksik senin
Göstermez örter tenin
Tamdır zenne kimsenin
Yirmi dördü düz olsun

Sevgi akıtan Âllâh
Âşkla bakıtan Âllâh
Bülbül şakıtan Âllâh
Gül açılan yüz olsun

Irak’ta Suriye’de
Çinde Hind de korede
Adalet her yörede
Gül açtıran yüz olsun

Dîni için savaşan
Küfri engeller aşan
Şehâdete ulaşan
Hatmi otuz cüz olsun

Mütekâmilken insân
Gam, kasavet imtihân
Sebeb kılınmış nisyân
İp serdiği tuz olsun

Kasaveti başına
Sarıpta yokuşuna
Tırmandıkça başına
Nişanlanan güz olsun

Homurdanan potaklar
Domuz nesli malaklar
Kalmasın asalaklar
Zûlûmât ters yüz olsun

Kâinâtı zülfikâr
Temizlesin, daha var
Şarktan ta garba kadar
Kâinât dümdüz olsun

İSLÂMİ’yim azîzim
Aşa tad vermez tuzum
Kandilde bitti gazım
Geceler gündüz olsun