1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1199
Okunma
1
İçli bir düşün gecikmişliği yarıyor gövdemi
Raylara serilmiş bir gölgenin tedirginliği
Ve yüksekten düşmenin heyecanı her nefeste
Tenimde Toplanan kalabalıklar kolluyor yalnızlığı
Hangi zamanın kancık tarihi ölümü hırpalayan
Ve hangi evrenin sevgisini işgal etti gözlerin
Aşka umut veren hayaller varmış eskiden
Anarşist kuşlar dönüyor dönüyor kentte
Sis örtüyor bulvarın dört bir yanını
Rüzgar sırrını denize kusuyor geceden
Hüzün besliyor koynunda sevgili
Lambalar lambalar lambalar
Soluğun resmini ceplerinde taşısan
Lambalarda kekre duman kokusu aynalar
2
Pencereler, güneşi ufuktan çalan
Alüminyum kanatlı sunaklar
Tavanlara sıvanmış aynaların sakıncalı gülüşleri
Menfur bir acının dağlara diz çöktürmesi
Ve ayak parmakları kırmızı kınalı
Gürültülü bulutların taraması yağmuru
Ve külünden doğmuş fırıldağında sağanağın
Baharında uyanması bir sabahın
Ve ölüme gülüş
Ölüme doyum kirine inat yaşamın
3
Mavi ırmak fesleğeni iki göz gibi
Alevinde suyun beyaz dibi gibi sanki
Mutluluk oyunu bir şizofrenin
Dönen bir tekerleğin izinde hasret
ufukta bir giz sanki yanan
Sessizliğin uykulara dökülüşü karanlığa aldırmadan
Gün batımını semiren sarı buğday tarlalarını koparıp göğsünden
Sağır odalarda usulca ayrılıkları eğiren
Gümüş saatlerin yelkovanında zaman
Mevsim çiçeğinin tomurcuğu belki
Henüz hüzne alışmamış tılsımı güvercinlerin
4
Dilsiz mısralar koydum şiirlere
Dargındım rotasını kırmış suların denizine
Hayallerim bozuk pusula hesabı
Kurşun dökmüş dünlerim var aklımda
Söylenmesi elzem heceler ağzımda
Bağnaz bir bekleyişin son düğmesinde her şey
Kar lacivertine göz koymuş söğüt ağacı
Ve kabuğunda saklı leylek yuvası
Soğuk bir mavi akşamı
Semasını öteleyecek ay halesi
Ve kıyısız bir düşüncenin izbe sendromu
//h.şahinbay//