Duvar kağıtlarımız vardı bizim
Beraberce, kavga, gürültü
Önce eğri, sonra doğru taktığımız
Sıcak ülkelerin bembeyaz sahilleri,
Gökmavisi denizlerin
Sığ ormanların resimleri
Yeşil, yemyeşil bir odamız vardı artık
Gidemesek dahi o kadar uzaklara
Küçük bir oda yapmıştık kendimize
Dinlenip kuşların şarkılarını dinleyebileceğimiz
Huzurlu, martılar ve beyaz süzülen kuğuların
Güzel desenli duvar kağıtları vardı
Bu odada, artık dinlenilebilirdi

Diğer odaya geçtik sonra
Beyaz, tuğla desenli duvar kağıtlarımız
Yine kavga gürültü, bağırış çağırış
Önce eğri, sonra doğru taktığımız

O kadar rahatlamıştık ki
Ferahlık getirecekti bize bu oda
Öyle de olması gerekirdi aslında
Ne kadar da yanılmışım oysa
Sıkıntılarda hissettim kendimi ara ara

Aslında birlikteliğimizde böyleydi bir bakıma
Eğri doğru, bağırış çağırış başladığımız
Sonradan iyice alıştığımız
Oldukça güzeldi aslında aşkımız
İş bitince ne kadar da gülmüştük oysa

Duvar kağıtlarımız gibi başladığımız ilişkimizi
Sağlam ve düzgün yapıştırmıştık
Belki de biz öyle sanmıştık
Bir zaman sonra bizde sarsılmaya başladık

Duvar kağıtlarımız kabardı ve...
Yırtıldı bir zaman sonra
Evet ama bu kağıtlar…
Neden bu kadar yanlış oldular?
Düzgün yapıştırdığımızı sanıyorduk oysa

Duvar kağıtlarının kabarması bizim hatamızdı
Bir yerlerde yanlış birşeyler yapmıştık
Ucuza mı kaçmıştık, desem hayır
Malzemeden mi çalmıştık desem, o da değil
Farkında olmazlık mı, belki de umursamazlık?
Kimbilir bunlar kabarttı belki duvar kağıtlarımızı
Bu bizim ilişkimize de böyle yansıdı
Evimize özenle aldığımızı sandığımız
Zar zor taktığımız,
Duvar kağıtlarından daha zayıf çıktı aşkımız

Bizim aşkımız da
Duvar kağıtlarımız gibi şişti
Çatladı ve sonunda yırtıldı...
Duvardan kağıtları indirdik
Aşkımızında duvarımızında üstüne
Kat kat yağlı boya çektik...