1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2379
Okunma

Ey Rahmetullah’a açılan ellerime,âmin..diyen dil
Ahvalimi sevgiliye aşk-ı lisan ile niyazeyle haddini bil
Nalan-ı dîl sed pare çeşmi giryanıma olmuş bülbül
Odur ki nehirleri kıskandırır nar-ı cehennemi eder kül
Kıyama durmayan bedene düşmemiş ki ilahi nur
Allah diye çarpan yürekte birgün olur elbet sürur
Kırkı bulmadan görmüyor gönül,âmâ serdeki göz
Kırkında kemale eriyor insan dilde değilmiş söz
Anladım ki zaman içinde eriyen benim kandilim
Sararıp solan benzime düşmüş süveyda benliğim
Hangi kapıyı çaldıysam binbir keder ile kapandı yüzüme
Her kavuşma ayrılıkmış bir olunca döndüm özüme
Sırtımdaki yükü yıkıp baktım ömrün zerzavat karesi
Gördüm ki nefsi davalarda tükenmiş hayat merhalesi
Hüzzam bir beste nağmesi gibi yaşlı bedenimde acılar
Her uzuv lisan-ı hal ile düşmüş canıma sanki yabancılar
Kimin gözyaşları üzerimde başımda toprak kokusu ağır
Nerede gür-sedâ neden duymuyorum olmuşum sağır
Hani onca dost yaren boşaldı gönül sarayı
Yıkıldı tahtım hasretlik sardı gayri sılayı
Hasan yıldız