4
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1031
Okunma

ve bir sabah
seyirtip geçti
kaplumbağa önünden bir ceylan
yemyeşil bi ormanın serinliğinden
ve aynı anda bir aslan
koşmaya başlar dağ derinliğinden
av ya da avcı olmak değil marifet
kim ne kadar hızlı koşacaksa elbet
sevme ya da sevilmek değildi emek
aç karına apansız doymaksa yemek
her hikayenin bir sancısı var demek
alçakça mavi dünyayı ateşe vermek
aşk yangınıdır bu
sevda arsızlığıdır
açlığın can pazarı
ne kaplumbağa kaçabilir ne ceylan
aslan olsan kâr etmez
kanayan bi yüreğe
nasılsa kanatlarım var zannedersin
sevdanın ve aşkın uçurumunda
alevler kontrolden çıktı mı
kuşların akıbeti de aynıdır
bin yılın ertesi bu hengame
gizli bu savaş çiçek dermez
ins/an sürüsü barışa ermez
göz göre
bu aydınlıkta
kapkara bir çağ bu
yüz yılı ağlayanlar döndüremez
bu yangını çağlayanlar söndüremez
ahh belki yine cebrail iner
yaradan’ın adıyla oku der
belki belki o zaman diner
z/amansız insan ölümleri
biliriz ki
her şey aslına rücu eder
aşk ayrılığa
sevda yalnızlığa
can sonsuz emanetgaha
gider yokluğa
açlığın dini olmaz
dönmez dünya tokluğa
boşuna yemin etme bi daha
5.0
100% (21)