1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1034
Okunma

Cepken yelek, entari, bluz
Atlet, külot, sütyen
Envayi çeşit kirli çamaşır,
Hamal gibi yüklenmiş
Hepsini klavyesine taşır;
Umarım bu isimsiz mektup
Beni bilmezden gelip
Şimdi selamı, kelâmı esirgeyen
Herkese bir bir ulaşır!
Sayın bayım siz, evet siz
Şair yazar beyefendi
Ruhunuzdaki tümör
Kaleminizin ucundan dökülen
Sayfalarca mürekkep
İrin rengi
Damlacıklardan okunuyor!
O onun teline
O da onun
Diline dokunuyor,
Elini kulaktan
Sözünü dudaktan
Gözünü budaktan
Esirgemiyor hiç kimse
Yazın dünyasında
Ondan ona yayılıyor hastalık
Tozutan cozutan en/tertipler!
Toz utanmaz
Söz, utan
Üşüyorum!
’Teke meke sakalı oy madımak’
Boynu fularlı
Beyni yularlı entel tipler
Anlamaz olur muyum hiç
Ben kaçın kurasıyım,
En iyisini siz yazarsınız(!)
Kötü desem kızarsınız!...
Ne dersin tertip
Kaç kez sordum kim bilir
’Şafak kaç?!’,
Yeni bir güneş doğuyor
Cozutmadan tozutmadan
Üşütmeden yeni bir sayfa aç
Yoksa yersin kafayı
Okuma tozutan sayfayı!
Atalarımızın dediği gibi
Dedik yıllardır herkese
Yine de d/uyan yok
Oyalanmış sözcükler
Boyasıyla foyasıyla düşüyor
Bobinlere, rotatiflere, entertiplere!
Eskidenmiş o karatrenler
Şimdi git istasyonlara
Elektriklenmiş ortalık
Hızlanmış garlar
Gardını alıyor herkes birer birer
O ona o ona
Düdüğü öt(t)üren öt(t)ürene
Pos(t)a koyan koyana!..
Şaban AKTAŞ
14.11.2016
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ