3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
781
Okunma

Dün, Üsküdar sokaklarından geçtim
Hani, o, elli yıl önce beraber yürüdüğümüz sokaklar...
Ve atıverip üzerlerinden, yılların yığdığı tozu, dumanı
Canlanıverdi ihtiyar belleğimde
Sağ kalmış bir kaç anı...
Ben, yirmi bir yaşındaydım, sen on yedisinde
Seninle buluşacağımız her günün arifesinde
Geceler boyu plânlar kurardım
Küçücük bir mutluluk yaşamaktı muradım
Kızkulesi’ni seyretmeye gidelim derdim,
Oysa, baş başa kalabilmekti bütün derdim
Sanırım, bunu sen de bilirdin,
Fakat, kızlık gururuyla, bilmezden gelirdin
Yürür geçerdik
Salacağın arnavut kaldırımı sokaklarından
Kaçamak ve masum bir öpücük alabilmek için
Henüz öpülmemiş bâkir dudaklarından...
Sen, daha alışmadığın topuklu ayakkabılarınla,
Eğri - büğrü taşlar üzerinde sekerek yürürken
Her sendeleyişinde koluma girdiğinde
Ve hele elimi tuttuğun anlar
Bir ateş düşer, dolanırdı tüm vücudumu
Parmak uçlarımdan, yüreğime kadar...
Sonra, Şemsipaşa’nın en tepesinde
Salacağın kuytu bir köşesinde,
Oradaki tek ağacın dibinde otururduk
Karşımızda, Topkapı, Sarayburnu,
Masmavi Marmara ve ortasında Kızkulesi;
Manzara, gerçekten şahaneydi,
Fakat, küçücük bir öpücüktü muradım,
Bunlar, hep bahaneydi.
Sen, o kaçamak öpücükten sonra
Gözlerini kapar, başını öne eğerdin,
Sonra bana dönüp, kaldırınca göz kapaklarını
Sevda çiçekleri açardı gözlerinde
Ve çekingen bir hüzün,
Utanmış gibi, kızarıverirdi yüzün...
Ve benim yüreğimde
Kitaplar dolusu, hiç yazılmamış şiirler olurdu
Üsküdar’ın gün görmüş evlerinin bahçelerinden
Bahar açmış badem dalları taşardı, manolyalar,
Manolya kokardı hep sabahlar
O zaman, ne kadar masumdu her şey
Hattâ günahlar...
Gördüm ki dün,
Badem ağaçlı bahçeler gitmiş,
Manolya kokmuyor şimdi sabahlar
Ve yüreğimdeki kitaplar dolusu şiirler yazılmış bitmiş.
Yerine yılların getirdiği tortular dolmuş
Zaten, o arnavut kaldırımı sokaklar da
Şimdi hep asfalt olmuş...
Ünal Beşkese
5.0
100% (5)