0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1555
Okunma

Sevinci hırpalanmış öksüz çocuklar gibi
kançanağı gözlerimle
tuz basıp yaralarıma
dünyanın acılarını öptüm
unuttum gülmeyi
acı çekmeyi öğrendiğimde
bir gün karlar erirse
yol verirse dağlar
belki gülümserim bir nazlı bahara yeniden
dünyanın acılarını öptüm
içimde üşüyen bir güvercin
ısırdığım dudaklarımla
bir yağlı urgan gibi kaldı boynumda acı
uzak acılara semah döndü turnalar
görmedi içimde üşüyen güvercini
düşlerimi rehin bırakıp fırtınalara
yerden yere vurdum hayellerimi
kime görmedi
kalbimi solan bir çiçeğin yaprağında bıraktım
bir ah kaldı bende ah
kime yandıysa içim
ateş üfledi ruhuma ben de yandım
düştüm hayat merdiveninden
zaman sağır, gece kör, ben umarsız kaldım
hayat bilmedi
yıldızlar söndü, rüzgar dindi, sesler kesildi
hedefi olmayan bir yolcuyum şimdi
kaç kez ölüm düştü payıma ölemedim
uçurumun ucunda da olsan
‘’yaşamak zorundasın’’ dedi ustam
başucumda azrail
ne söylesem aykırı sayıldım
hayatla konuşmalarım bitti
şimdi susuyorum en çöl yanımla
yarınlar konuşsun..
Nuri Can