1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
3265
Okunma

Cemre düşmüş toprağa
Erimiş kar, yeşermiş soğan
Senin bluzunu giyinmiş dağlar
Tenin beni güzelliğinde boğan
Çiğdem, safran, sümbül
Süsen, nergis ve gül
İçimde filiz sürgünü
Eflatun, turuncu, sarı mor
Dile destan bir aşk efsanesi
Gel sen dağlarımı bana sor!..
Sen yoksan sevgilim
Erimez ki kar,
Pınarlar akmaz göze göze
Dal yeşermez, açmaz çiçek
Birleşmez nehirler kol kola
Ceylanlar suya inmez
Avcılar çıkmaz yola,
Boşuna mor değil bu dağlar
Başına bir gelin
Yazmasını al yeşil mor bağlar...
Şaban AKTAŞ
08.11.2016- 14.48
Fotoğraf: Sayın Nezih Başgelen hocamızın profil sayfasından alınmıştır. Şiir de bu fotoğrafın çağrıştırdığı güzel esinlerden beslenerek yazılmıştır.
2.
DİLE KOLAY
Dile kolay yirmi yıl geldi geçti
Sen de şimdi yolun ortasındasın
Tüm hayâllerimi yel aldı geçti
Yüzünde dolunay; nur tasındasın
An geldi dolunay aynandır sandım
Baktıkça yüzüne şavkınla yandım
İliğime kadar aşka boyandım
Sen hâlâ kâlbimin ortasındasın
Dolunay hüzmesin uzun yakıyor
Aşk seni üzmesin, tuzun yakıyor
Gönlüme gözünden hüzün akıyor
Hüzzam şarkıların notasındasın
Sevmek gönül işi ay’sa bahane
Oysa güzel yüzün aydan şahane
Aşığın olduysam söyle daha ne
Sen de ayla güneş potasındasın
Şaban AKTAŞ
09.11.2016
3.
KARA KEDİ
Akşam akşam
Bir kara kedi geçti önümden
Uğursuz diyenlere
Aldırma sen
Hazır ol yaşamaya;
Korkunun ecele faydası yok
Kokmak da yok
Sen bir kara kedi ol
Rahat ol;
Huzur ve mutlulukla dol
Yok kıyametmiş
Yok kuyruğuymuş dananın
Ne zaman kopacaksa kopsun
Bol bol gül ve eğlen
Yaşamın her günü ayrı güzel
Pençelerine dişine
Tırnağına güven,
Kederi üzüntüyü bırak
Keyfine bak,
Tırman ağaçlara, dallara
Uç noktalara kadar çık
Korkacaksa şayet
Hırsız fareler korksun ölümden;
Çünkü kara şeytan gibi
Üstlerinde her türlü melanet!
Şaban Aktaş
08.11.2016
4.
AÇLIK
Daha önce bir kaç kez
Mutfakta gördüm onu
Yiyecek arıyordu
Pissssst! der demez
Ürküp dışarı kaçıyordu.
Bu sabah kahvaltıda
Baktım yine aynı kedi
Mutfağın kapısına geldi
Belli ki yine açtı;
Bakışı ciğerimi deldi!..
Kabardı merhametim
Böldüm elimdeki dilimi
Tereyağlı sıcak
Yarısını ona verdim
Kaptığı gibi kaçtı...
Çıktım baktım kediye
Acaba yiyor mu diye
Açlıktan canavar kesilmiş
Dönmüş sanki deliye
Daha uzağa gitti
Verdiğimi yiyip bitirdi...
Sonra döndü geldi geriye
Baktım kapıda dolanıyor
Ağız, burun, bıyık
Eliyle diliyle yalanıyor
Belli ki karnı doyunca biraz
Aklı başına geldi...
Ah sabah sabah aç kediler
"Bana yok mu?!" diyen
Bakışları lazer bıçak
Oydu içimi acımasız
İnsanlar aç gezerken kendisi
Ne’y(l)esin köpeğiyle kedisi?!
Şaban AKTAŞ
08.11.2016 - 13.48