15
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1056
Okunma

Üşümüş akşamların feryadını yaş(z)ıyorum:
Tekil zamirlerin im bildiği
Sığ düzenekte.
Namlusundayım yüreğin,
Kenetli düş/üş/lerde bellediğim tedirginliği
Yine arbede yükümlerde.
Çoğul bir özne adeta:
Kısık, kem gözlerin
Tuttuğu yas’ın devre arası:
Nöbetini yığdığım tümcelerde,
Gafil avlandığım aslında
Benliğin tüm perişanlığı.
Bir yerlere yetişme telaşı/m ya da
Yetişmeme tüm o metazori izleklerde:
Tek yürek adeta,
İstilası sevdanın,
Fazlasıyla pervasız olsam da zaman zaman…
Göstermelik bir mutluluk
Peyda olan onca badire
Ve mevta fiiller
Tutuklu avuçlarımda.
Bir yakam yaş,
Diğer yakam yas;
İstanbul gibiyim hanidir,
İki yakasını bir araya getiremememin
Getirdiği eziklikle;
Gömerken çocuk yanımı,
Başımı yaslamaktan geri duramadığım
Yamacına...
Sonlara mı meftunum ne?
Her son’u umut bildiğim,
Her umudu yek…
Türeyen hüznüm ise asılı yeknesak bir tümcede,
Epeydir ruhani bir coşkuda,
Terk edilmişliğimi içerken
O pür-ü pak lehçede,
Konduramazken adını
Hele ki yok mu o boyutsuzluğun peşrevi…
5.0
100% (20)