O’

Mûsâ: Kızıl denize varıp dayandığında
İsrâiloğulları korkup uyandığında
Mûsâ’ya suâl edip mevte boyandığında
“O’ Benimle” buyurup, asayı vurdu suya

Sevir mağarasına düşmanlar geldiğinde
Ebû Bekir göreceklerini bildiğinde
“O’bizimledir” deyip korkuyu sildiğinde
On altı Temmuz gece iltifât yok uykuya

Deniz O’nun, üstünde seyreyleyen hemi de
O’nun emriyle olur fırtınanın demi de
O’ emredince gider, suya batmaz, gemi de
O’dur mühürleyen ki fahşiyyâta semi de

O’ kânûn mucibince yaşayıp, öleni de
O’ Elestte yazdırdı Habili deleni de
O’nun memnû kıldığı buğdayı bileni de
O’biliyor Havvanın aklını çeleni de

O’ biliyor ihânet kuşanıp geleni de
O’ görevlendirme birliği böleni de
O’ istediği için, künyeden sileni de
O’ dur imtihan eden ağlayıp, güleni de

O’ikram etti sana yarattı çemeni de
O’ çemeni süsledi varedip semeni de
O’nun Nûhta kıldığı, sefine dümeni de
O’ndan, Nebî’ tenvirli; Sarıkla Yemeni de

Tereddüt yok; Nebî’nin o anda ki hâli bu
O’ bizimle beraber; ateşlenir yortusu
O’nun ilka ettiği şerre mü’min korkusu
Yedi kıt’aya halifemsin buyurur Âllâh

O’ dur kul İSLÂMİ’nin kâlbine gireni de
O’ tosbağaya geç der son sistem tireni de
O’ nun sevdiği kula koyduğu fireni de
O’ nun emriyle çalar İsrâfil sireni de