Saat sabahın dördü, yine gün ağarıyor
Karşı binanın mor lambalı dairesi kapatmadı yine perdeleri
Üst komşunun çocukları bağırdı yine bütün gece
Aşağıdaki karısını dövdü her zaman ki gibi
Müdahale etmek istesen, kadında biraz delice
Bir yangın yeri burası
Yarısı ölmüş, yarısı kalmış yarım
Gün sabaha karışmışsa, ne olmuş
Sabah kaç olmuşsa olmuş
Sabah olmuş gün ağarmışsa ne olmuş?
Kapanmadı mor lambalı evin perdeleri yine
Kapanmış, kapanmamış
Kapanmamışsa ne olmuş?
Çocuklar bağırıyor,
Bağrışmışlar, bağrışmamışlar, bağrışmışlarsa ne olmuş?
Yine dövdü karısını aşağıdaki
Müdahale etmişsin, etmemişsin
Etmişsinde ne olmuş?
Alev alev içimizdeki özlem
Ölüme susamışız, susamamışız
Susamamışızda ne olmuş?
Bir yangın yeri yüreğim
Yanarsa, yanmış,
Kül olmuş, olmamış
Kül olmuşsa, ne olmuş?
Kapatmasın perdeleri mor lambalı ev, böyle de güzel
Bağırmasın çocukları üst komşunun
Dövmesin karısını alt komşu yeter, kadınada yazık
Buna birinin ’’Dur’’ demesi gerek artık
Alev alev değil,
Su gibi, nehir gibi serin olsun yürekler
Yanmasın kül olmasın, iyimser olmak gerek
Ölenle ölünmez, kalanlarla devam etmeye çalışmalı
İyimser düşünmüşüz, düşünmemişiz
Düşünmüşüzde ne olmuş?
Ölüme yağmur damlasından daha yakın canımız
Ha ölmüşüz ha kalmışız
Ölmüşüz de, kalmışız da ne olmuş?