9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1638
Okunma
Yaş onaltı delikanlılığımın ilk kilometre taşlarındaydım,
Sevdiğim kızın kiraz ağacının altında seranat taydım,
O sırada seçim zamanıymış/ ben başka dünyalardaydım,
Bir kaçışmaca / bir patırtı dur ulan yoksa ateş ederim sesleri duymaktaydım.
O şaşkınlıkla ben kolumdan tutulduğumu hatırlamaktayım.
Saf saf korkuyla bir tekme yedim çok acıdı ayağım,
Tek ayakkabım bir yana ben bir yana savrulmaktayım,
Bir otobüse doldurulduk tüm polislerce nöbetleşe joplanmaktayım,
Yaş on altı dostlar/ 2.şubede ayaklar asılı falakalardayım.
O gece sabaha kadar dayağın bini bir para,
Adliyeye çıkarttılar hepimizi/ ayağımda kalmış tek kundura,
Sordu nöbetçi hakim ne oldu oğlum kalmışsın tek ayakkabıya,
Başım öne eğik polis amca tekme attı dedim hakim amcaya.
Hakim kızdı polis amcalara dedi; daha bu çocuk,
Sevilecek çağda daha baksanıza dedi gözleri boncuk, boncuk,
Ne olur her tarafı komünist olsa bu yavrucuk,
Serbestsin oğlum annen seni merak etmiştir koş evine çabuk.
Çıktım özgürlüğe o gün/ hemen sevdiğim kıza koştum,
Anam umrumda değildi daha sevdiğimin eviydi yolum,
Delikanlıydık ya nerede kaldıysak kalmıştık ana kuzusu muydum,
O zaman jöle yoktu saçımıza sürecek briyantin sürüyordum.
Yaş on altı; Salyangoz satmaya kalkışmış müslüman mahallesinde ,sağ bir parti, Beklemiş komünist denen gençler kahvede gelmiş toplantı saati,
Parti yöneticileri gelmiş beyin yıkamaya/ sıralamışlar ard arda vaadi,
Dağılmış masalar/ konuşmuş yumruklar partililer demişler kaçmanın vakti.
İşte Olay böyle başlamıştı,
Kazım suçsuz yere haşlanmıştı ,
O saatlerde sevdiğine seranattaydı
Bu arada olan benim kundurama olmuştu.
Kazım Doğan
12.08.2007