DUYMAZSIN FERYADIMI YÜREĞİMİ YAKAN

Gönlümün ıssız kurak vahalarında,
gezdiririm an ve an gün be gün senli anıları.
en derinlerimden bir çığlık yükselir,
yırtar geceyi yüreğimin hüzün deryaları,
ben yanarım hasretlik narından,
duymazsın feryadımı yüreğimi yakan...

Ne ellerim dokunur merhem tenine,
ne gözlerim takılı kalır artık çimen gözlerine.
Ne duyarım sevgi dolu sözcüklerini,
ne tadarım bal tadan dudak izlerini,
çok yamanmış sevdalı yüreği sinede taşımak.
alev alev yanmakmış aşkla yaşamak,
görmezsin heba olduğumu yüreğimi talan eden...

Kıvılcımlar düşüyor ateş böcekleri gibi,
gözlerime, çakmak çakmak çakıyor anılardan,
alevlerin arasında siluetin belli belirsiz,
araya giriyor karanlığın içinde köpüklü dalgalar,
aşkımızı mırıldanıyor san ki dövülen kayalıklar.
Mey yerine yudumlarken demli çaydan,
boğazıma takılıyorsun, hasreti yüreğime çakan...

Yokluğun yangın misali, alev alev,
el ele gezdiğimiz yerler bizsiz, yetim,
ay şavkının yansıdığı kız kulesi ıssız,
martılar suskun, kayalıklar bizsiz,
ne zormuş yokluğunda anılarda gezinmek,
tut yüreğimden, ellerimden, gül gözlerime,
sensiz nefes solumak zehir misali,
sarmala sıkıca sevgiyle yüreğime akan...

Mehmet Ali DEMİRCAN
02.09.2014 02:43