3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
802
Okunma

dünya tokluğuna yaşıyoruz.
görmediğimiz bilmediğimiz tatmadığımız cennet avuntusuyla..
nereye kadar ki diyor,
şaka şaka
ben, demem.
düşündüğümü bile söylemem.
bak şimdi bile okumadın say,
ben çoktan,
yazmadım sayıyorum!
AMAAAAAN diyesim var, ama.
ciddiyeti yaşamaya gelmiş
gibiyiz.
ne kainat ne de hücrelerim
ki onca çabama rağmen her bir uzvum bile hala,
büsbütün.
biri de demiyor;
yayılayım
kopup savrulayım da!
ne bu ciddiyet Allah aşkına,
kim koymuş çorba yapmanın kuralını?
mesela ben araba olsam arada,
bazen bir yastık,
belkiiii bir patik, evet;
minnoş ve pembe.
bir sandalye bile olabilirim bazen,
demirleri kazağımı tiftikleyen.
neden pantolonlar koldan giyilmez ayrıca,
ve neden amuda koşamayız duraklara?
bu işçideki ciddiyet neye
yahut bir hemşire
neden dördün dördüne vurmadan önce,
salıvermez bir kahkaha ..
şu koca kulaklarına dünyanın;
dur/MA çıldır, haydi kooop
hadi biraz GÜL, diyesim var.
hadi hadi, biraz bana katıl..
5.0
100% (3)