ne bu şıpırtılar
yağmur mu yağıyor
ne bu ışıltılar
şimşek mi çakıyor
bu çığlıklar
biri mi ağlıyor
nedir bu huzursuzluklar
can sıkıntıları kalp tıkırtıları kahırlar
bitmedi mi ayrılıklar
kahrolası kibirler gururlar

yoksun
gelmedin gene
gene yalnızım
iç buruk gönül kırık yürek öyle
kalakalmışım karmaşık çıkmazlarda
ağrıyor başım sanki yatmış taş yastıklarda


bekliyorum yoldan geçecek ıslanmış birileri
genç bir kadın ihtiyar bir adam sallanan sarhoş kişi
ya da sarmaş dolaş iki sevgili
ve peşlerinde aç bir köpek veya evsiz bir kedi
onlar geçip gidecek tabii
ve kaybolacak
yerini başkaları alacak
ya da yol boş kalacak

biliyorum kış yağmuru sokaklarda inadına savrulacak
vuracak kamçı gibi soğuk duvarlara çıplak suratlara
ve beraberinde ince bir ayaz yakıp kavuracak
yağmur kaçacak rüzgâr kovalayacak
boş boş bakacağım onlara
yağmura rüzgâra ayaza
çaresiz savrulmalara
daralacağım
yoksun ya ne yapacağım
yeni yeni düşler kuracağım
yani boş şeylerle uğraşacağım

söndürdüm en iyisi ışıkları
açtım radyoyu
bir de rakı
sazlar tınlayıp çalacak az bekle
yanık bir şarkı okunacak sus ve dinle
gelmeyenden sana ne
böyle dedim kendime
sonra
kadeh boşalacak peşi peşine
saki boş durmayacak tabii bittikçe dolduracak
ben sarhoş olacağım
sonra mest olacağım
belki hüzünlenip ağlayacağım
belki de neşelenip oynayacağım
ardından isyan bayrağını açacağım
ne olacak ki
odam zaten karanlık
camım azıcık aralık
yağmura bakacağım donuk gözlerle
rüzgâra bağıracağım
el sallayacağım yoldan geçenlere
o şallı kadına ihtiyar adama ben gibi olana
ve evsiz kediye
ve aç köpeğe
iki sevgiliye

radyo çalacak tek bana kadar
başkası duymayacak
saki dolduracak ya küllük dolu kim boşaltacak
anason kokusu cigara dumanı meze tabağı çatal bıçak
sus duymasınlar yasak hemşerim yasak
olsun
kim görecek ki
cam az açık ya ışıklar sönük oda alacakaranlık


yağmur yağmakta durmadan
o kaçmakta rüzgâr kovalamakta
ayaz acımasız yatıyor çıplak duvarlarda
ve yük ağır mı ağır zayıfçık omuzlarda


işte sokak boşaldı ve yalnız kaldı
ıslananlar hep kaçtı
cılız köpek aç açına yattı
evsiz kedi bir kuytuya saklandı
olsun
yakma ışıkları cam aralı kalsın oda alacakaranlık
cigara var rakım bitmedi meze bol
hadi canım sende
insanlık zaten öldü kimden kime ne
ıslanandan üşüyenden evsizden kepsizden edepsizden
ocağı yanmayandan aşı kaynamayandan bana ne
bana ne aç açına uyuyandan
ya da uyuyamayandan
uyuyup uyanmayandan
öyle ya
öyleyse şerefe
gerçi şerefsizin neyine
bu gece tek kendime
bencilce


radyo susmadı
çalıyor
yağmur durmadı
yağıyor
rüzgâr yorulmadı
kovalıyor
avunacağım onlarla
olanla

Tevfik Tekmen. 25/Ocak/2009 Lüleburgaz