0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1652
Okunma
Eylüldü ,
Aydığımda bağlıydı elim, dilim lal
Çıkmazdı..
Aydığımda kör kuyularda,
Yersiz yurtsuzdum, son nefesimde
Aksivri esas duruştaydı , ben göçerken bilinmez illere..
Dumandı pustu kel tepesi, geçerken serden, içerken şerbeti
Yani süzülüyordu cılız ve inceden
Dal süzülüyordu..
Ve serine durmuştu yeller ana.
Eylül’dü işte..
Bilemedim kimdim, kimdi gelen
Giden kimdi, kalan kim..
İki yüz aldı elden, iki yüz yedi,
Üç yüz güldü, dört yüz kaldı derken
Baktı sessiz ve mağrur..
Baktı bin kibirle, burnu havalı
Yani dumanlı başı göklere ererek
Baktı ardım sıra Aksivri,
Düşerken uçurumdan..
Eylüldü ve serine dönmüştü
Sorulmadı son isteği
Sormadı kimse, kimdir nedir
Uzattı koydu başını kütüğe Karyalı çoban
Uğultu sustu, dağ taş sustu
İşaret gelince bir kalktı br indi baltası celladın
Ve bittiğinde infaz, baktı son çırpınışlarına çobanın
Geçerken salınarak taht-ı revana kraliçe Alphapetratus
O gün yem oldu sırtlana çakala, çobansız ceren sürüsü
O gün sarsıldı temeli, Beçin kalesinin,
Ol nedenle ıssız viranedir nicedir
Ve bir sığıntı gibi sessiz
Ondan ötürü bekler gölgesinde bir suçlu gibi Aksivri’nin..
Varsın süzüle dursun artık
Dilsiz umarsız..
Daha gerek olmaz söze sava..
Eylül’dü ve güz çiçekleri açardı yağmur düşmeden
Otlar biter artık üstümde
Yani ırganırken serin sabah yellerinde
Bil ki söz yarım kalmıştır
Ve bırak yarım kalsın bu şiir de
Bencileyin...
73
Nefesi gül kokardı kızıl şafaklarda
Gülünce gülşene keserdi bütün bir evren
Ve bahara dururdu yeryüzü..
Yani yüzü cennete, cennet gözüne benzerdi
Ki kayboldum elasında bin asır önce..
Hani gül dudaklar sunardı gün batımlarında ab-ı kevseri
Ve seher yelleri getirirdi gül kokusunu uzaklardan elvan elvan sabah demlerinde..
Hasret sana benzer..
Demek gitmek için gelmiş, günlerin sonunda
Demek atmak için uçurumdan, öyle mi..
Aşk sana benzer,
Ki sürgüne salardı her gece dağlar ardına
Vurulduğumda gamzelere, yasladığımda sırtımı dağlar gibi
Ve güvenip dağlar gibi, kuytusuna sığındım..
Yani can buldum derin uçurumlarında
Geçerken candan baştan.
Sevda sana benzer,
Veda sana benzer, sessizken uzaklar uzağında,
Ve sana benzer zulüm gün batımlarında
Ölüm sana benzer kimsesizliğimde, ömür sunduğum..
Yani şimdi bile bile mi saplamış hançeri yüreğime,
Demek en derine, demek ta ortasına,
Demek en sınık anımda
Öyle mi..
Ölen bendim taman bin asır önceden, bulduğumda elayı göz bebeklerinde..
Ölen bendim, şavkarması uğruna, gül gamzelerin..
Yani saplandığında hançer
Yani ol nedenle gıkım çıkmadı,
Ol nedenle yol çıkmazdı..
Ve bendim gelen, bilerek sonunu masalın,
Gelen bendim bilerek sonumu..
74
Dört kitapta okudum adını,
Dört döndüm dört yöne
Sende sendim kalu beladan beri..
Bendim savrulan, kuru dal gibi
Dört varken orta yaza..
Ve dört gözle bekledim yolları
Ki hep gelmek içindi gitmeler..
Dört kapıya vardığımda
Kırk makamda duydum sesini
Ve aşinaydım yüzüne, üç sünnet yedi farzda..
Sendin çar anasır yani dört unsur: toprak ve hava, su ve ateş..
Boğdurup çakala karanlık sularda
Sürüttüğün zaman ite köpeğe,
Yani yem ettiğinde kurda kuşa
Bendim çürüttüğün toprakta
Yandığımda , saat, kahır geçiyordu hasreti
Ve zulüm kalmıştı ölüme..
En güzel sen vurdun pusuda, gün batımlarında,
Mahmur seher uykularında
Yani güz yağmurlarında..
En güzel sen sundun zehri
Bal yerine içtiğim
Kendi göz yaşlarımda boğulduğum zaman
Kör kuyularda..
Ve en güzel sen öldürdün, taammüden
Her gülüşünde özgeye ele
Gül damlası..
5.0
100% (2)