8
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1063
Okunma

Geri dönmüşsün neden
Kalbimi kalbinden söküp
avucuma koyduğun gün
beni merdivensiz kuyuya
attığın gündür
Serin suların ateşe dönüştüğü o gün
yüzlerce kelebek uçuştu
o kuyunun etrafında
onlarca serçe göz yaşı döküp öldüler
Seninle yaşanan o güzel anıları
ateş denizine attım seninle beraber
Şimdi gelip bana hatırlatmaya çalıştığın
tenime nakışlanmış
parmaklarımla dokunduğum ağaçlar
dertleştiğim erik ağacı
yanağımı okşattığım
yerde serili menekşeler
ben onları benden çözerken
benimle eriyip dağıldılar
tıpkı birbirine dikilmiş
eski bir kumaşı sökerken eridiği gibi
Şimdi geriye dönmüşsün neden
avucuma koyup bıraktığın kalbimde
seni barındıracak yer yok artık
Sabahat Çelik
20.09.2016
5.0
100% (6)