0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
756
Okunma

Kapılar kilitli perdeler inmiş;
Hasret sınavına girer odalar…
Her yana “nerede” kokusu sinmiş;
Üstüme yalnızlık serer odalar…
Düşünle başbaşa kaldığım anda;
Bitmez hayaline daldığım anda;
Beklenen şarkıyı çaldığım anda;
Elime mendiller verir odalar…
Parçalı bulutlar gözümde durur;
Birazdan kapıya gam-keder vurur;
Neş’e bahçesinin gülleri kurur;
Hazan yaprağını derer odalar…
Yediğin son darbe son şamar olur;
Sevda dediğimiz bir kumar olur;
Uslanmaz yüreğim tar’u-mar olur;
Kalbimi kırk yerden kırar odalar…
Sararmış resimler hergün yoklanır;
Kokusu sindiyse öpüp, koklanır;
Mutluluk kaybolur umut saklanır;
Kaybolan gülüşü sorar odalar…
Bu nasıl kol-kanat nasıl himaye;
Silinir aklımdan kalan hikâye;
Sorup soruşturur nerdedir diye;
Nedensiz aklımı yorar odalar…
Ali ALTINLI – 21.09.2016
Saat: 12:35