16
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1239
Okunma

Ismarladığım ikramlardır makbulüm:
Düşünce iklimlerinde sırıtan yabani şafaklar
Ve demlendiğim hazandan aktıkça gözyaşı,
Yüreğin kalkıyor her gün naşı.
Sinen bir güftede;
Sitemin duvağı en kara lehçe.
Adsız gelin, senden de var öncesi:
Yitip gitmelerin nicedir,
Kovuşturduğun sanma ki dil yarası.
Tantanasını boykot ediyorum fevri düşlerin,
Ellerinde kına,
Bohçası kayıp çocuk gelin.
Döşüne huzuru gömdüğünden beri,
Sevgiden yana düşük radarı verilen hükmün.
Üzengilinde kayıp bir feryat,
Esrik yüklü aklın kayıp kompartımanı
Ve mabedimin tırsak hezeyanı:
Hadi sal git sen de tüm acılarını,
Sal da salına salına raks eylesin
Gökyüzlü kadınlar.
Kadınlar…
İsimsiz kahramanların yegâne isyanı:
Damağında kalmazken tek tat
Serzenişin biri bin para,
Fazlasıyla girdap mihraklı yokuşun pervazında,
Elinde boynu bükük bir çiçekten arda kalan
Diken yüklü teferruat:
Hadi batır kendine çuval yıldızı dercesine
Hayat ile arasına nifak sokan.
Cehalet yüklü gölgelerde taşıdıkları tek badire:
Yıkıl karşımdan aşk,
Hem neyine gerek senin sevmek?
Istırabı taşsa da yürekten,
Kala kala bir dikili taş
Her şafakta öterken dalkavuklar:
Söndür ışığını mabedinin,
Varla yok arası benliğinden taşan
Diril bir hazan.
5.0
100% (23)