1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
801
Okunma
Uzun paltomu karanlık gökyüzüne sürmeye devam ettim.
Dünden beri kar yağıyordu ama toprağa kar değmemişti.
Güneş doğuyordu gecenin üzerine ama çiçekler güneş görmemişti.
Kalan gideni terk etmişti.
Güneş dünyaya küsmüş
Çorak topraklardan tek kişilik aşklar filizleniyordu,
İçlerinde acılar, gözyaşları ile doğuyordu.
Giden, acıyı avuçlarında nasırlaştırmıştı.
Yerinin, gereklerine yabancılaşmıştı
“gittim mi! yoksa kaldım mı?”
Büyük adam çıktı ve dedi ki “ya kal yâda git yâda gitmenin kalmanın gereğini yap”
Böylece huzur kozasından fırladı sonsuz ömürde kelebek olarak…
5.0
100% (1)