1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1592
Okunma

Adı niçin kırılgan dokunaklıdır güzün
Hazan aynadaki sır yapraktaki tılsım renk
Kadim zamandan beri eylülün rengi hüzün
Akşam vakti sularda gurubun tavrı ahenk
Ağaçlarda bir telaş göçmen kuşlar tedirgin
Başka iklime davet sularda okunan sır
Bulutun gözyaşına toprak der hafifçe in
Hurufatın sinesi nicedir bağlar nasır
Eylülün rengi hüzün okunur sözsüz harfsiz
Sükutun kucağında efsaneler demlenir
Yıllar geçer gider de eylüldür sinede iz
Eylülü okuyanın gözü dem dem nemlenir
Takvimler mi yorulur yapraklar sükût gülü
Ağır ağır bir kervan maveraya yol alır
İçimizde ukdedir hep Leyla’nın kakülü
Geçen zaman deminde yadımızda o kalır
Bağbozumu anlatır insanın öyküsünü
Düş kırığı camda naz muhalin izahı zor
Ağaçlar sessiz söyler fanilik türküsünü
Gariplerin bağrına bu minvalde düşer kor
Eylül tasvirin ne güç sükût mu en iyisi
Sonbahara girizgâh saçlarından süzülür
Kandil sönmeye başlar hüzün mahreçli isi
Saatler yorgun argın hicret ehli üzülür
Ankara,01.09.2016 İbrahim Kilik
5.0
100% (4)