2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
599
Okunma
O KERVANDA BEN DE OLSAM NE VARDI
Hicaz yollarında ey kutlu yolcu!
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Hakk’ın misafiri, ey bahtlı yolcu!
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Ayrılık ateşi yakar sînemi,
Hasretle beklerim o kutlu demi.
Kaynağında içer idim zemzemi,
O kervanda ben de olsam ne vardı. (Nakarat)
Atmak için günah yüklü heybeyi
Gözyaşımla yîkar idim tövbeyi.
Doya doya seyrederdim Kâbe’yi
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Ravza’da gözyaşım dönerdi sele,
Hasretimi dindirirdim Resûl’e.
Yoluna kurbanım, babında köle,
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Hazreti Mevlâ’ya ederek niyaz
Cennet Bahçesi’nde kılardım namaz.
Umutlara tututunurdum bembeyaz,
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Nur Dağı’na çıkar, huzur bulurdum,
Sevr Dağı’nda kokusunu alırdım.
Mümkün olsa ebedîyen kalırdım,
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Arafat’ta ölür idim ölmeden,
Bensizliğe bürünürdü bu beden.
Uhut’a da uğrar idim gelmeden.
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Benliğimden sıyrılırdım Mina’da,
Kaybolur giderdim kutlu manâda.
Belki bir pay düşer idi bana da,
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Nefs atından kurtulurdum say ile,
Yücelirdim sabır denen yay ile.
Arınırdım “eyvah!” ile, “vay!” ile
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Kucak açmış, bekler iken ol Nebî
Aşka düştüm Veysel Karanî gibi.
Derdimin dermanı Sen’de ya Rabbi.
O kervanda ben de olsam ne vardı.
Fikret GÖRGÜN
5.0
100% (2)