8
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1754
Okunma

"özlemin sırnaşık sesini kısmaya çalıştıkça
köpük köpük taşıyor yüreğimin mazgallarından
dayan dayanabilirsen bu uçkursuz nâr’a"
...
şafak sökmeden uyandı yine arşipel gözlerim
al al kırağı yağmış kirpiklerimin her bir teline
keskin bir acı çullanmış sanki içerlerime
içerledikçe
içerliyor
yüreğimde taş(t)an arsız sızı
nedensiz değil ki
ağzı süt kokan bu çığlık
biliyorum çok hasta bu aralar
sancılı ağrılarının derin izleri olmalı bunlar
en tezinden sesini duymalı
en tezinden gülümsetmeliyim kanatsız meleğimi
off anne’m ne çok özledim seni
her zamankinden daha çok
hele her derde devâ anne kokunu
bakışlarının sonsuz merhametini
döşünün sevgi dolu şefkâtini
iki dudak arasına sıkıştırdığın ömre bedel tebessümü
âhh yanıbaşında olsaydım keşke
kurban olsaydım gözünden düşen her damlaya
merhem olsaydım üfleye üfleye kabuk bağlamayan üzünçlerine
ağzımla besleseydim seni
hatta bebek yüzünü bile ben yıkasaydım her sabah
aklaşan saçlarını da ben tarasaydım acıtmadan
sonra bebişim diye kollarımı iki yana açıp
bağrıma bassaydım doyasıya
âhh bu gurbetlik
âhh bu hasretlik
öldürecek bir gün beni anne
öldürecek
ama sen sakın babam gibi vakitsiz ölme
sakın
bekle...bekle az kaldı
çıldıran özlemlerimizi susturmaya
ayaklarının altındaki cennetten öpmeye geliyorum
geliyorum yeminle anne
nagi han
"sabah sabah sesini duymak ne güzeldi
yine cennetini bağışladığın için teşekkür ederim anne"
5.0
100% (17)