Hayalinle ağlarım kendimden geçer gibi;
Cam kırığı mendilim bırak düşünle dolsun;
Yalnızlık masasında seninle içer gibi…
Adını anmadığım günüme lanet olsun;

Yine beni yıktı bak kaderin zalim fendi;
Hesap çıkarma artık diyetlerim ödendi;
Ey kendini beğenmiş cinnet denen efendi;
Dalına konmadığım günüme lanet olsun…

Hayallerim çıldırmış düşlerimse deliydi;
Üstüme kuma gelen kahır denen zilliydi;
Derbeder olacağım gidişinden belliydi;
Beni sen sanmadığım günüme lanet olsun…

Sevabımla yarıştı günahımın atları;
Vazgeçmedi huyundan uykunun inatları;
Silerken defterimden toz pembe hayatları;
Ömrümü sunmadığım günüme lanet olsun…

Çözülsün gözlerimin kördüğümlü bağları;
Yıkın yıkın üstüme boz dumanlı dağları;
Bırakıp gidiyorken ölüm sonu sağları;
Salına binmediğim gününe lanet olsun…

Son şarkıyı son defa ağlayarak çaldım ya;
Sensiz geçen her anda yine nefes aldım ya;
Karardı bütün dünya karanlıkta kaldım ya;
Ardından sönmediğim günüme lanet olsun…

Taşıdığım bedenin tükenmiş umutları;
Çıldıran gözyaşlarım özlemin kanıtları;
Kırıkken gönül kuşun dört yandan kanatları;
Uğruna yanmadığım günüme lanet olsun…

Ali ALTINLI – 25.08.2016
Saat: 21:58