5
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1423
Okunma
Cehennemi yaşatır, yukardan çelik kuşlar
Savunmasız sivile, can verirken acımaz.
Uzun geçecek yine önümüzdeki kışlar
Yüreğime yapışan lekeleri kazımaz.
Paklamaz islerini gözümden akan nehir
Bir zamanlar mamurdun, efsane yiğit şehir.
Acımadan sattılar, soyları çünkü celep
Ne olursun eğilme; virane şehir Halep!
Bilirim ki sızlayan Yavuz’un kemikleri
Yaratan’ın izniyle doğrulup da kalkacak.
Kuşanıp pusatını yüzdeki mimikleri
Düşmanımı korkutup dosta güven katacak.
Türk güçlüyse üstümden, uzak duracaktır kin
Koruyucu zırh gibi yetişsin dini mübin.
Mazlumu korur Rabbim, gönlümden geçen talep
Ne olursun eğilme; virane şehir Halep!
Şoktadır enkazlardan yetim çıkan bebeler
Unuttu ağlamayı acıların koynunda.
Torunu umut diye büyütecek ebeler
Vebalini taşıyıp, hissedecek boynunda.
Hür dünya iyi baksın Ümran’ın gözlerine
Zulmeden Esatların kanmasın sözlerine.
Üşüyen balalara, şifadır olsa sâlep
Ne olursun eğilme; virane şehir Halep!
Sen orda duruyorken, arşınsa elimizde
İnanan darda ise, mesafeler ölçülmez.
Hürriyet naraları sakızken dilimizde
Tüm çekilen acılar ne yapsanız küçülmez.
Ömer gibi adalet düşmeli bahtımıza
Şaşırırsak billahi kurt girer tahtımıza.
Ortadoğu dolaşık ucu olmayan kelep
Ne olursun eğilme; virane şehir Halep!
İsmail Süklüm
21 AĞUSTOS 2016
KASTAMONU
5.0
100% (10)