0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
653
Okunma

Aşk,
karşındakini bulunmaz Hint kumaşı sanmanla, sersemin teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.
Victor Hugo
kendimle alıp veremediğim hiç olmadı aslında
hiç demişken
niye başım öne düşer ve hala niye aynaya asılır yüzüm anlamış da değilim
evet belki kendime bile bilinmeyendim içimdeki tüm ayarsız denklemlerde
fakat hep kendimden alıp hep kendimden çalıp başkasına da verecek değildim elbet
elbet dediğime de bakmayın
hatta aslında siz bana da bakmayın göreceğiniz kocaman bir hiçlik fukarası
doğduğum günü hatırlamıyorum elbet
emeklemeden önce dillenmeyi
büyüdükçe de dilenmeyi ve çok ça da kirlenmeyi öğrendim
bir gün hiç unutmam “off yine hiç dedim bana neyi hatırlatıyorsa içime dokundu” her neyse
yaya kaldırımında karşıdan karşıya geçiyordum
“iyide karşıdaysam şayet niye karşıya geçiyorum ki” yine off ve yine her neyse
karşıyakadan dikkatsizce üzerime gelen ve gözlerimdeki yağmura aldırış etmeden
gözlerimden içeri güneş gibi sızan bir çift göze fena derecesinde çarpıldım a dostlar
o gün bugündür diyecektim ama o gün gerçektende bugün gibi değildi
o gün öyle muhteşem bir gündü ki güneş tepemde olmasına rağmen gök yıldızlarla doluydu
öyle şiirsel bir “pardon” deyişi vardı ki ağzının kokusu söyleminin dokusu hala üzerimde
olmayan gitarımla tutulma olasılığı oldukça yüksek çok ama çok besteler yaptım
hiç biri tutmadı gerçi ama ben çok fena tutulmuştum
aynı zamanda “fena derecesinde de çarpılmıştım” demiştim ya
ne olduğunu anlamadan tam iki gün sonra fark ettim cüzdanımın yerinde yeller estiğini
ki esen yelin ferahlığından daha önce niye anlayamadım anlamadım
hiç önemli de değildi parasızlık zaten yemeden içmeden kesilmiştim iyi denk geldi anlayacağınız
eşe dosta bilene bilmeyene hatta standında “danışma” yazan arkadaşlara dahi danıştım
“bunun adı aşk ve sen sırılsıklam aşık olmuşsun budala” dediler gülerek yüzüme
sadece iki üst satırdaki “bilmeyene” dediklerim ne olduğunu bir türlü bilemedi
belki de en şanslılar onlardı kim bilir (kim bilir mi neyse ki kimin bildiği kısmını geçmişiz bereket)
hayatımda ilk defa aşık olmuştum ve koskoca 30 saniye doyasıya yaşadım bu aşkı
o yaya kaldırımındaki ışıklardan da yıllar boyu karşıdan “neyse bu sefer susacağım” karşıya geçtim
trafik lambaları modernleştikçe değişti ama ben daha da klasikleşip hiç değişmedim
herkes oradaydı senin dışında ve ben sendeki beni alabilmek için
bıkmadan usanmadan ve uslanmadan yıllarca bekledim
her gece Tanrıya açtım avuçlarımı
“ey Tanrım ona söyle ya gelsin ya da ondaki beni daha çok incitmesin”
ve hatta dedim ki “sen de bana budala diyebilirsin istersen elbet
ama sen beni bırak bırakmasına da
ya aşka ne demeli sen onu söyle
hala tek hece
hala tek gece
ve hala bilmece iken
neden ben Tanrım neden”…
ilhanaşıcıağustosikibinonaltı
5.0
100% (7)